Horozu Düşen Hayat - Özcan Erdoğan - Ana Fikri Yayınevi: İkaros Yayınları Basım Tarihi: Ekim 2009 Kitap Türü: Şiir / Edebiyat Günümüzün teknolojik imkânlarından da faydalanılarak dünyanın öte ucundaki bir olay, durum vs. hakkında fazlasıyla bilgi edinme imkânı söz konusudur. Şair bu duruma olan tepkisini, duyarlılığını şiirinin içinden mi göstermelidir, başka bir eylemde veya etkinlikte mi bulunmalıdır? Bu tartışılır. Poetik ve estetik kaygılar göz ardı edilmeden kurulacak bu izlekteki bir şiir önemlidir elbette. Ancak, söz konusu şiirle şair/şiir yargılanıyorsa bu çok tehlikeli bir durumdur. Şair başkaldırandır. Şiir biriciktir, ilk sözdür. Başkasından talimatla alınmaz. Ki gerçek bir şair/şiir duyarlılığında yaşanmış dünya gerçekleri; ister istemez bireyin yazdığı şiirdeki acıyla, bunalımla, yalnızlıkla ve o devinimle alttan alta imgeleme bir şekilde yansımış ve bir patlamayla çıkmıştır ortaya. Şiir bir tetik boşluğuydu belki hayatın: can alacak bir hassasiyetle can vermeye... Aza çalışıyordum; az bir boşlukla çok büyük bir boşluk yaratmaya, az şeyle çok şeyi söylemeye belki. Şimdi parmakizlerimle aranıyorum, arafta. Diğer "Özcan Erdoğan" Kitapları: 1. Tarihi Liderler ve Aşkları 2. Dahiler ve Aşkları |
--->: Horozu Düşen Hayat - Özcan Erdoğan - Özeti 1974’te Tunceli’de doğdu. Üniversite yıllarında kartpostal ve fanzinler çıkarttı. 1995’te İstanbul’a yerleşti. Bir grup arkadaşıyla İmlasız dergisini çıkardı. İkaros Yayınları ve Karşı Yayınları 'nın genel yayın yönetmenliğini ve Şiir Penceresi sitesinin editörlüğünü sürdürüyor. 1999’dan bu yana şiir, şiir üzerine yazı ve söyleşileri Altamira, Haliç Edebiyat, Yaba Edebiyat, Budala, Kavram Karmaşa, Üç Nokta, Ağır Ol Bay Düzyazı, Gösteri, Varlık, Edebiyat ve Eleştiri, Bahçe, Başka, Öteki-siz, Düşlük, Kül, Heves, E, Yom Sanat, Cumhuriyet Kitap, İmlasız, Bireylikler gibi dergilerde yayımlandı. Kolektif bir çalışmanın ürünü olan Dâhiler ve Aşkları (2008) ve Tarihi Liderler ve Aşkları (2010) adlı kitaplarının yanı sıra Horozu Düşen Hayat (2009) adlı şiir kitabı da İkaros Yayınları'ndan çıktı. Singin ışıltılarla yıkanan aşkın o taze günü kavuşturmaya çalışıyorduk o çocuk kucaklarımızı salıncaklarla tutarak ağaçların nabzını: alıp veriyordu içinden hızlı bir çiçeği mahmude miydi yoksa neşide mi adı eski bir şehrin alınlığıdır şimdi dut dalıyla süpürürdü evini ev dediğim yine o dutun altı bakışları öksüz dokunuşları üvey kapların kahırlı altları kalırdı ona dalgınlıklarını toplardı her kırıkta biraz behrengi öyküsü biraz ferruhzad hayatı ıslak pullarla kaplanmış uzak yaraları aşktandı giydiği hüküm karanlığı kem gözdü değdiği akmayan kandı bildiği sonra sonra bir meryem meyli bir sessizlik yemini gazap kuşları uçuştu ve kondu zindan ranzasına hücrelerde bir bir seğiren gün örümcek tutar o perdeleri çekmezdi mahmude miydi yoksa neşide mi adı eski bir şehrin alınlığıdır şimdi bir ara bir bahçe katında damarlı mermerlerin kıyısında orda güneşten söz ettim parlattım amma dünya ayrılıkla tutturulmuş bir yerdir dedi gibi sustu açmadı kırık koynunu bir daha (Horozu Düşen Hayat'tan) |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:45 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük