MUHAKEME.NET FORUMU

MUHAKEME.NET FORUMU (https://www.muhakeme.net/forum/)
-   Deneme ve Makaleler (https://www.muhakeme.net/forum/deneme-ve-makaleler/)
-   -   Ey "Allah korusun!" diyen, ciddi misin sen? (https://www.muhakeme.net/forum/deneme-ve-makaleler/8476-ey-quotallah-korusunquot-diyen-ciddi-misin-sen.html)

el_feta 08-17-2008 01:10

Ey "Allah korusun!" diyen, ciddi misin sen?
 

"İnna lillahi ve inna ileyhi raciun: Biz, varoluşumuzu O'na borçluyuz ve en sonunda yine O'na döneceğiz."

Bu yazıyı Cumartesi sabahı, yani Düzce depreminin üzerinden henüz bir gün dahi geçmeden kaleme alıyorum. Bu depremde hayatını kaybeden mü'minlere rahmet, yaralananlara şifa, geride kalanlara ibret ve sabır dileniyorum.

Başbakan Bülent Ecevit, 12 Kasım akşamı gerçekleşen 7.2'lik depremin ardından yaptığı "Paniğe kapılmadan her ihtimale hazır olmamız lazım"açıklamasını, endişeli bir yüz ve korkulu bir gözle şöyle bitiriyordu:

"Allah korusun!"

Sadece Allah'ın varlığına ve uluhiyyetine değil, O'nun koruyup-gözeten, yaratıp-yokeden, yaşatıp-öldüren, yüceltip-alçaltan, lütuf ya da kahrıyla terbiye eden, ödüllendirip-cezalandıran vasıflarını bünyesinde toplayan rububiyyetine de inanan bir mü'min olarak, bu duaya tüm yüreğimle "amin!" diyorum.

"Amin!" demeseniz ne çıkar? Tarih, Allah'ın korumadığı 'Kenanların' kaçıp kendisine sığındıkları sığınak, barınak, tutamak ve korunakların kendilerine mezar olduğu birey, toplum ve uygarlıklarla doludur.

Allah korusun!

Allah'ın korumadığını kim koruyabilir ki? Ve Allah'ın koruduğuna kim ilişebilir ki?

Yanlız, bu sözü söyleyen, eğer ağzından çıkanı kulakları duyan biriyse, eğer söylediği sözün ağırlığını tartacak bir bilinç taşıyorsa öyle titremeden "Allah korusun!" diyemez.

Allah, değerlerini koruyanları korur

Bir kere, "Allah korusun!" demek, peşinen "Allah'ın isterse, istediğini koruyabilir olduğu" önkabulünden/inancından yola çıkmak demektir. Tabii ki tersi de geçerli: "İstemezse, istemediğini korumaz."

Bu durumda bazı soruları sormak kaçınılmaz olmuyor mu:

Allah, kimleri korur, kimleri korumaz? Koruyacaklarında ne gibi özellikler arar? O'nun koruması altında bulunmak tesadüfi midir? Tabir caizse, o koruyacaklarını -haşa- kura ile mi belirlemektedir, yoksa onlar zaten belli midir? Allah'ın koruyacağını vaad ettiklerinde aradığı özellikler nelerdir? Allah'ın kimleri koruyacağı ve korumasını celbetme şartları belli ise, O'nun korumasını isteyenler bu şartlardan ne kadarını taşımaktadırlar?

"Allah korusun!" diye başları sıkışınca Allah'a koşanlar, Allah'ın korumaları için kendilerine emanet ettiği değerleri ve öğretiyi korumuşlar mıdır? Yoksa, onlar Allah'ın korunmasını istediği değerleri korumadıkları gibi, onu tahrip etmek için ellerinden geleni artlarına koymamışlar mıdır?

Dahası, Allah'ın değerlerini koruyanlara doğdukları toprakları zindan edenlerin, başları sıkışınca "Allah korusun!" demeleri ciddiyetle ne kadar bağdaşır? Ya da, Allah katında ne kadar ciddiye alınır? Samimiyet bunun neresindedir?

O halde, birileri, Allah'a ve O'nun korunmasını emrettiği değerlere aldırmamışlar, hatta kimi zaman o değerlere hasım olmuşlar, onları savunanları düşman bellemişler, o değerlere karşı savaş açanların yanında olmuşlar ve bizzat kendileri Allah'a karşı açılan "değer yıkıcı" savaşın lejyonerliğine soyunmuşlarsa, hangi yüzle Allah'tan koruma talebinde bulunabilirler ki?

Ve Allah böyle birinin talebine hangi gözle bakar?

O Rahman'dır, O Rahim'dir

Doğrusu, Kur'an'da O, aşkın zatını tanıtırken "Benim rahmetin her şeyi kuşatmıştır" buyurur.

Yine Kitab'ta O'nun en büyük prensibine şöyle dikkat çekilir: "Rabbiniz rahmet ve şefkati kendisine prensip edinmiştir."

Allah'ın bu "rahmet ve şefkat" prensibi, dilerim ki O'nun değerlerine bir ömür saldırıp da başı sıkışınca "Allah korusun!" diyenleri de kapsar. Bunu gönülden dilerim; fakat bilirim ki O, "sonsuz rahmet kaynağı" olan bir Rahim olduğu kadar, değerlerine saldıranlardan "öç alan" Müntakim'dir de. O, "esirgeyen" bir Rahman olduğu kadar, varlığını insanlığın değişmez değerlerine savaş açmaya adamış olan kişi, kurum ve uygarlıkları "kahreden" bir Kahhar'dır da.

O, suyu getirenle testiyi kıranı bir tutmaz elbet; fakat yine de O'nun "rahmeti gazabını geçmiştir."

İşte bu yüzden biz O'nun kahrından lutfuna sığınıyoruz.

Gazabından rahmetine sığınıyoruz.

Celalinden cemaline sığınıyoruz.

O'ndan yine o'na sığınıyoruz.

Bir kez daha Musa Peygamber'in diliyle, Kur'an'dan iktibasla, O'na şöyle yakarıyoruz:

"İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak eder misin Allah'ım!"

xyzt 08-17-2008 01:19

hasbinallaaaaaah
yahu neyi sorguluyosunuz bu yazıda..

el_feta 08-17-2008 09:52

çok mu kapalı ki???...
basitçe kullanılan bir cümle ki iman edende akisi çok farklıdır bu cümlenin... tevhid ile bağı... ve son dua da özetliyor konuyu..

Esmaaa 08-17-2008 12:51

"İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak eder misin Allah'ım!" Burası bana saçma geldi. Ama genel itibariyle güzel, bikaç yerde kendimce hatalar görsem de. Bunu sen mi yazdın el_feta? Bir Allah korusun üzerine bu kadar ayrıntılı düşünülmüş. Takdir ettim.

el_feta 08-17-2008 12:54

içimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak eder misin? bu bir ayet esmaaa...ve çok hoşuma gider bu ayet..ne zaman dışarılara ,sokaklara,kalabalıklara çıksam..hatta geçen arkadaş yanımda iken dayanamayıp gür denebilecek bir sesle bu duayı ettim..
bu sevdiğim bir hocamın yazısı...
teşekkürler efendim...

Esmaaa 08-17-2008 13:11

Ya cidden neden anlamıyorum bu sitede hemen hemen herkes sanki kendi yazısıymış gibi copy paste yapıp ne bir isim yazıyor ne alıntıdır diye belirtiyor. Benim çok garibime gidiyor. Hatalı bi durum değil mi sizce? Sanırım sizlere doğal geliyor. Yani yanlış bişey yapmıyorsunuz gibi geliyor, ama bence yapılmaması gerekir. Etiğe aykırı. Bu ayetin numarasını suresini verebilir misin? Hiç hatırlamıyorum böyle bir ayet nedense? Acaba tercüme farklılığından mı bilmem.

alptraum 08-17-2008 13:15

Araf 155 :Mûsâ ümmetinden yetmiş kişi seçti, onları alıp huzura getirdi.Gelenlerin bu kabul şerefiyle yetinmeyip Allah'ı açıkça görmek istemeleri üzerine, onları şiddetli bir deprem yakaladı.Mûsâ: "Ya Rabbî! dedi, dileseydin beni de bunları da daha önce imha ederdin.Şimdi bizi aramızdaki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı helâk mi edeceksin?Bu sırf Senin bir imtihanından ibarettir. Dilediğini bu imtihanla şaşırtır, dilediğine yol gösterirsin.Sensin bizim Mevla'mız! Affet bizi, merhamet eyle! Sen affedenlerin en hayırlısısın!"

Esmaaa 08-17-2008 13:19

Buldum Araf-155'te deniliyor. Peki arapça bilen biri varsa sormak istiyorum: sufehau'nun tam olarak anlamı ne demek? Beyinsiz mi demek? Yada sözlükten bulabilecek birileri varsa merak ettim sufehau ne demek? Bunun Türkçesi sefih olarak baktım ekşisozlukten

# zevk ve eğlenceye düşkün. (bkz: sefahat)
(tsan chan, 25.09.2001 12:04)

# eski dilde; malını haram olan yerlere harcayan...
(larden loughness, 21.10.2003 14:40)

# hukukta iradesine hakim olamayan kimse için kullanılır,

normalde kullanımındaki zevk ve eğlence düşkünlüğü ise aşağılamayı, basitliği vurgular bir şekildedir.
(pekmezzz, 04.02.2007 09:58)

# aynı zamanda bir fıkıh deyimidir; sefih = aklı ermez, kapılgan, reşid olmayan, malını alabildiğine harcayan kimsedir.

diye geçmiş. Yani beyinsiz denilemez. Sefihe gibi geldi. Yanılıyor muyum? O zamanlarda nasıl algılanılır bnilemiyorum tabi ama şu anda böyle bir hitap yani beyinsiz katılarak öyle bi cümle kurulması bana biraz laobalice geldi. Hatam olduysa Allah beni affetsin. Şüphesiz ki Hz. Musa nasıl hitap edileceğini biliyordur ama tercümede sorun olabilir diye düşünüyorum.

alptraum 08-17-2008 13:21

Meal e çevirenlere mail çekebilirsin eminim cevap vereceklerdir. Örneğin benim mealim Suat yıldırımdan.

Esmaaa 08-17-2008 13:25

Diyanet mealinde de öyle geçmiş, ama zaten bu adamlar bu şekilde çevirdilerse adamlar her halukarda kendilerini savunacaklardır. Ayrıca Kuran'ın yorumunu ben din adamlarının hakkıyla yapabileceklerine inanmıyorum. Tabi herkesin inancı kendine. Şimdi gene bana saldırmaya kalkabilirler. Siz bildiğiniz yolda devam edin derim ben de. Herkesin vebali kendine.

alptraum 08-17-2008 13:29

Kuran ın yorumunu din adamları hakkıyla yapamaz dediğinde büyük bir zana girmiş bulunmaktasın. 10 tane kişiyi söyleseydin o 10 kişi sorumlu olurdu şimdi ise hepsini sorumlu tutmuş oldun:)

Peki Kuran ı yorumlamanın dışında(..) meal konusunda kimlerinkini okumalıyız hakkıyla

el_feta 08-17-2008 14:03

şimdiiii...hayli sorun olmuş anlaşılan...
yazıların kaynağını belirtmeliyiz evet,ben alıntı yazı çok da fazla yazmam,yazdığım zamanlarda belirttiğim olduğu gibi belirtmediğimde oluyor...yazılsa kime ait olduğu daha hoş olur elbet,haklısınız...bu arada yazı mustafa islamoğlu'na ait...
meale gelince...
Acizane benim meal derslerim vardır günlük...şuan hasan tahsin feyizli nin feyzul furkan ını okuyorum,(raklam da olsun biraz) okuduğum en hoş meallerden birisi...
meal meselesine sizin gibi bakmıyorum...meal mutlak değil kuran mutlaktır...ve eğer çeviri benim kuranı daha iyi anlamam yardımcı olacaksa anlam sapması ve kayması olmadığı müddetçe olabildiğince farklı anlam ve kavramlara açığım...zaten meal dediğniz ancak mukayeseli okunduğunda belli bir yere taşıyo sizi,neyse bu ayrı bir husus...
bir örnekle açayım bu konuyu...m.islamoğlu hoca mesela..FESTEKIM KEMA UMİRTE ayetini -ALLAH'A karşı esas duruşunu bozma- diye meallendirir mesela...düz meali -emrolunduğun gibi dosdoğru ol-dur...
şimdi bu iki mealin bir arada bulunmasının bendeki yankısı çok güzel,anlama doyduğumu hissediyorum,her an ve her saniye esas duruşda rab karşısında,emrolunduğumuz,söz verdiğimiz gibi...
bu çok güzel...
beyinsiz,kelimesine gelince..bunu bu şekilde çeviren var,bu ilk değil...allah cc aklını kullanmıyorlar dediği kimselere kuran bütünlüğü açısından bakan birinin beyinsiz demesi (ki bu kelime ilk anlaşıldığı hakaret manasında değil) çok da tuhaf değil...
bence meale yaklaşım ve meal algımızla alakalı...meal beşer sözüdür...kuran kelimetullahtır...
bu kişinin istediği gibi çevireceği anlamında değil,ama filolog makamına çıkmış biri ,kelime köklerini,farklı dilleri bilip,normalden daha farklı bir meal vermesine ben karşı değil aksine sonuna kadar yanındayım..
vesselam...

el_feta 08-17-2008 14:11

meal tavsiye edeyim acizane...
1. muhammed esed
2.mevdudi
3.mustafa islamoğlu
4.hasan tahsin feyizli
5.abdullah parlıyan
6.ahmet ağırakça & beşir eryarsoy
7.hayreddin karaman ve diğerleri (diyanetin çıkardığı)

bunları tavsiye ederim...

ama hem küçük olsun hem çok şey alayım diyosanız esed meali ve hasan tahsin feyizli derim...
islamoğlu da derdim ama,onun ki 2 cilt çıktı ...

Esmaaa 08-17-2008 14:30

ÂLİ İMRÂN-7
O ki; Kitab’ı, sana O indirdi. O’ndan bir kısmı muhkem âyetlerdir ki; bunlar, ümmülkitaptadir. Diğerleri ise müteşabih âyetlerdir. Kalplerinde eğrilik bulunanlar, fitne çıkarmak ve tevîlde bulunmak istedikleri için o'nun müteşabih olan kısmına uyarlar. Halbuki onların tevîlini, kimse bilmez ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olan rasihun ise derler ki: “O’na îmân ettik, hepsi de Rabbimiz katındandir.” Bunu kimse tezekkür edemez ancak ulûl’elbab tezekkür edebilir.

ÂLİ İMRÂN-190: İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ulîl elbâb(ulîl elbâbı).
Hiç şüphesiz; göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, elbette ulûl’elbab için nice deliller vardır.

-3/ÂLİ İMRÂN-191: Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr(nârı).
O (Ulûl’elbab) ki; , onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken Allah’ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler. (Ve derler ki): “Ey Rabbimiz! Sen, bunları bâtıl olarak yaratmadın. Seni tesbih (tenzih) ederiz. Bizi, ateşin azabından koru.”

Din adamlarının ilmine saygım sonsuz. Elbette ki yeri geldiğinde onların bilgi birikimlerine ihtiyacımız vardır. Belki kendimi yanlış ifade ettim. Demek istediğim Ali İmran-7 de de belirtildiği gibi müteşabih ayetlerin ulul-elbab tarafından açıklanabilirliği. Din adamları ulul-elbab mıdır? Olanları var mıdır? Allah bilir demekten başka diyecek bişeyim yok. Ama birtakım şeyler de apaçık ortada. Ben okumuyor muyum bakmıyor muyum diyanet meallerine ve diğer meallere. Elbette ki kafama takılan ayetlerde özellikle, 6 kişinin birden mealine bakıyorum ne yazmışlar diye.

El-feta sana şunu sormak istiyorum. Mustafa İslamoğlu'nu ne kadar yakından tanıyorsun?

el_feta 08-17-2008 14:45

hmm...hassasiyet sahibi olmanız çok güzel,olması gerektiği gib...konu din ise,özellikle...seçici olmak,sorgulayıcı olmak,tassaup ve taklid yerine tahkik sınırlarnı zorlamak...bu yüzden takdir ediyorum efendim sizi...
islamoğluna gelince,tarihte tartışılmayan alim yoktur varsa söyleyin...islamoğlu da bir beşerdir,olabilir birtakım görüşlerine katılmayabilirsiniz..benim hocalarımdandır,yaklaşımı anlamanız adına söylüyorum,hadis dersleri aldığım hocamın islamoğlunun yahudileşme temayülüne reddiyesi vardır...ikisi de benim hocam ama...
islamoğlu,güzel bir insandır,ben diyebilecek cesarete sahip,klasik alim formlarının çoook üzerindedir...bir insan çok övmesini sevmem ama onu eleştirenlerin onun eline bile su dökemeyeceği kanaatindeyim...bir sohbetinde mesela,ona hadis düşmanı diyorlar,şu cevabı veriyordu,mısırdayken kendime yasak getirdim hadis konusunda konuşmamak için...tam 2-3 sene kütübü sitteyi didik didik ettim diyor...günde ortalama 8 saat kitap okuma ki yine mısır da 2 sene de arkadaşlarıyla 8 farklı tefsir bitirdiğini biliyorum...muhammed gazalinin de öğrencilerinden olup,babası da moladır...arapça da türkiye de benim bildiğim birkaç adam say deseniz islamoğlu bir de ferit aydın derim...türkiye de çok önemli bir boşluğu doldurduğuan inanıyorum...batı felsefesine hakim oluşu,şair oluşu bence apayrı özellikleri..2.5 sene de hapis yattığını biliyorum...neyse..eğer gerekirse hocam hakkında bildiklerimi paylaşırım tekrardan..
neyse,ben kitaplarının 3 te 2 sini okudum..makalelerinin hemen hepsini de...ve istanbuldan da tanıyorum...yani biliyorum islamoğlu'nu...türkiye ve dünyadakiislami hareketlerden ve alimlerden haberdarımdır az çok,iran-afganistan-pakistan-hindistan vs farketmez...

selam ve dua ile...

Esmaaa 08-17-2008 15:06

Ben İslamoğlu'na kötü birşey söylemedim yanlış anlamayın. Onunla ilgili bikaç yazı okumuştum. Sitelerini ziyaret etmiştim. Hoşuma da gitmişti. Hatta bi tanıdığım vardı, onu araştırmamı istemişti. Ama çok fazla düşmedim üzerine. Hilal TV idi sanırım onların kanalı diye duymuştum doğru mu? Siz İst. da mı oturuyorsunuz?

demiştim ki sonradan farkettim. İstdan da tanıyorum demişsiniz zaten.

el_feta 08-17-2008 15:09

anladım...islamoğlu orada tefsir dersleri yapıyor evet ama bitti..15 yıl sonunda ,istanbul gösteri merkezinde yaptı son dersinde ,bizzat dinledim...
benim ikamete gelince özelde cevap versem daha münasip olur herhalde...

size bir kitabını önereyim..çok hoşunuza gidecek,bir bayan olduğunuzdan özellikle..
ADAYIŞ RİSALESİ - düşün yay..

Esmaaa 08-17-2008 15:30

İnşallah okumaya çalışacağım.


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:50 .

2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük