İslâm, Sultan 2’nci Abdülhamit’in Avusturya İmparatoruna ricası üzerine Avusturya’da 1912 yılında resmi din olarak kabul edildi. O zaman atılan adımlar ile bugünlere gelindi Bu ricanın gerçekleşmesiyle beraber Müslümanlar, Avusturya’da çeşitli dernek ve enstitü kurma hakkını elde ettiler. Avusturya İslâm Federasyonu’nun kurulmasıyla bu çalışmalar hızlanarak, Avusturya İslâm Enstitüsü’nün kurulmasının yolu açıldı. Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’nın da enstitüye verdiği destekle birlikte Avusturyalı Müslümanların İslâm eğitimi büyük ölçüde giderilmiş oldu. Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın enstitünün kurulması yönündeki taleplerinin, çalışmaları hızlandırdığını ifade eden Avusturya İslâm Enstitüsü’nün Müdürü Ahmet Akbulut ile görüştük.

Avusturya İslâm Enstitüsü’nün Müdürü Ahmet Akbulut ile görüştük.

* Avusturya İslâm Enstitüsünü tanıyabilir miyiz? Ne zaman, kimler tarafından kuruldu?

1986’da Viyana İslâm Federasyonu kurulduktan sonra 1987 yılında da burada bir enstitü kurulması ihtiyacı Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından dile getirilmişti. Yine o dönemde Avusturya’yı ziyareti sırasında resmi makamlardan burada bir İslâm Üniversitesi açılmasını talep etti. Fakat bürokrasi böyle bir üniversitenin açılmasına engel teşkil ettiğinden Viyana İslâm Federasyonu çözüm yolu olarak bir enstitünün kurulabileceğini düşündü. 1987 yılında fiili olarak temelleri atılan enstitü 90’lı yılların sonlarına doğru gerçek anlamda faaliyete geçti. Şu anda kurumumuz sadece bayanlara yönelik bir İslâm Enstitüsü durumunda.

* Eğitim metodunuzdan bahsedebilir misiniz? Burada nasıl bir eğitim uygulanıyor?

Genel anlamda Avusturya İslâm Enstitüsü’ndeki eğitimin hedefi öğrencileri düşünmeye teşvik etmektir. Klasik ezbercilikten ziyade ders çıkarma metodu tercih edilmektedir. Enstitünün Arapça karşılığı ‘ma’had’dır. ‘Ma’had’ kelimesi de verilen sözün uygulamaya konulduğu yer anlamına gelmektedir. Bizim Cenab-ı Hakka verdiğimiz bir sözümüz var: ‘Yeryüzünde Seni temsil edeceğiz’ İnsanoğlu bu sözünü zaman zaman unutuyor. Biz de enstitümüzdeki dersler vasıtasıyla insana ilk olarak bu sözünü hatırlatmayı gaye edindik. İkinci olarak da öğrencilerimizi düşünmeye teşvik ediyoruz.

* Şu anda enstitüde kaç öğretim görevliniz ve kaç öğrenciniz bulunuyor?

Avusturya İslâm Enstitüsü’nün 29 öğretim görevlisi var. Hocalarımız alanlarında son derece deneyimli ve uzmandırlar. Bu hocalarımızdan bazıları Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Salih Aydın, Mustafa Mollaoğlu ve Melek Paşalı... Tam olarak da enstitümüzde 100 öğrenci bulunuyor.

* Kurumunuzdan mezun olanlar yüksek öğrenime devam edebiliyorlar mı? Veya farklı bir ülkeye gittiklerinde buradaki aldıkları dersleri saydırabiliyorlar mı?

Elbette. Hiçbir çaba karşılıksız kalmaz. Bunu öğrencilerimiz de mezun olduktan sonra görüyorlar. Öğrencilerimiz mezun olduktan sonra gerek İslâm Akademisi’ne, gerek Viyana Üniversitesi’ne geçme imkânına sahip olabiliyorlar. Bu, öğrencinin gayret etmesiyle de doğru orantılı bir durum.

* Öğrencilerinizi yönlendirirken bir proje üzerinde mi duruyorsunuz? Ayrıca Avusturya’da toplumun büyük bir kesimini oluşturan Müslümanlarla ilgili araştırmalar yapıyor musunuz?

Öğrencilerimizi yönlendirmede onların isteklerini esas alıyoruz. Akademiye devam etmek isteyen öğrenciyi veya Viyana Üniversitesi’ne devam etmek isteyen öğrenciyi farklı şekillerde yönlendiriyoruz. Öğrencilerimiz bir bitirme tezi hazırlamadan bizden mezun olamıyorlar. Bu anlamda üç yıldan beri okulumuzda araştırma dersimiz var. Öğrencilerimize konular veriyoruz. Bunların da genellikle buradaki Müslümanların gerek entegrasyon sıkıntılarıyla ilgili konularda gerekse Müslümanların haklarıyla ilgili bilmeleri gereken konularda olmasına dikkat ediyoruz.

* Bir örnek verebilir misiniz?

Mesela Avusturya’daki okullarda verilen seçmeli derslerin faydaları ve zararları. Öğrenci bazı dersleri seçiyor. Okullarda bunları bizzat tespit ederek araştırma yapıyorlar. Bir öğrencimize bu konuyu tez olarak verdik. Bir başka öğrencimize farklı kültürlerde olan insanların evliliklerindeki problemleri araştırma konusu olarak verdik. Diğer bir konu da gıda maddelerindeki veya kozmetik ürünlerdeki katkı maddelerinin incelenmesiydi. Buradaki Müslümanların ciddi anlamda karşılaştıkları bir problem... Bu konuyla ilgili bir öğrencimiz biri Türkiye’den diğeri Avusturya’dan iki profesörle araştırma yaptı. Bu ve benzeri konularla buradaki öğrencilerimizin önünü açmaya çalışıyoruz.

* Son olarak, Avusturya İslâm Enstitüsü’ne kimler kayıt olabiliyor?

İslâmi eğitim anlamında Peygamber Efendimiz (sav) Müslümanların önüne bürokratik engeller koymamıştır. O anlamda biz de enstitümüze gelecek olan öğrencilerin önüne bürokratik engeller koymuyoruz. Bununla beraber bir takım şartlarımız var. Öğrencilerimizin zorunlu temel eğitimlerini tamamlamış olmaları gerekiyor. Bu da Avusturya sistemine göre 9 yıllık temel eğitimdir. Bunun dışında yaş sınırımız var. 16- 29 yaş grubundaki bayanlara eğitim veriyoruz. Bu şartlara uyan her bayan öğrenciyi enstitümüze kabul ediyoruz.

Tarkan Tek (pusula)