Almanca Kelimeler 2

ALMANCA KELİME ARŞİVİ aktiv faal, etkin Aktiv, Tätigkeitsform, Haben, Forderungen, Aktiva, Einlagen aktif Aktivität etkinlik (-ği), faaliyet Aktivität an den Tag legen etkinlik göstermek aktuell aktuel / aktüel, güncel aktuelles) ...


Ağaç Şeklinde Aç1Beğeni
  • 1 gönderen yabanGülü

  1. Alt 02-16-2008, 02:31 #1
    yabanGülü Mesajlar: 3.851
    Blog Başlıkları: 125
    ALMANCA KELİME ARŞİVİ

    aktiv faal, etkin
    Aktiv, Tätigkeitsform, Haben, Forderungen, Aktiva, Einlagen aktif
    Aktivität etkinlik (-ği), faaliyet
    Aktivität an den Tag legen etkinlik göstermek
    aktuell aktuel / aktüel, güncel
    aktuelles) Thema aktüalite
    Akupunktur akupunktur
    Akustik ses düzeni, akustik
    Akzent aksan
    akzeptiere mich so, wie ich bin beni olduğum gibi kabul et
    Alarm alarm
    alarmieren alarm vermek (-e)
    Albanien Arnavutluk
    albanisch Arnavut
    albern, dumm akılsız
    Albtraum kâbus, karabasan
    Album albüm
    Algebra cebir
    Algerien Cezayir
    algerisch Cezayirli
    Alkohol alkol, -lü
    Alkohol trinken içki içmek
    Alkohol trinken içki içmek
    Alkohol, Spiritus; mit Alkohol, alkoholisch alkol (alkolü); alkollü
    alkoholfreie / alkoholische Getränke içecek / içki
    Alkoholiker; Betrunkener ayyaş
    Alkoholische Getränke bekommen mir nicht gut İçki bana dokunur
    alle âlem
    alle Arten von ..., allerlei her türlü
    alle beide her ikisi
    alle beide (von bereits erwähnten Sachen); aber: alle beide Pullover (mit bislang unbekanntem Bezug) her ikisi; aber: iki kazağı da
    alle beide, alle drei ikisi de, ücü de
    alle Bücher kitapların hepsi
    alle drei üçü de
    alle Hände voll zu tun haben işi başından aşkın olmak
    alle Hoffnung verlieren umutsuzluğa düşmek / kapılmak
    alle Rechte vorbehalten her hakkı mahfuz
    alle zwei Tage, jeden zweiten Tag iki günde bir
    alle(s) -in hepsi
    allein, auf eigene Faust kendi başına
    allein, dagegen, sondern fakat,yalnız
    alleinstehend, ohne Anhang, menschenleer kimsesiz
    allemal, allzeit, fortwährend, immer, jederzeit, stets daima, her zaman
    allen geht es gut hepsi iyi
    aller Art her çeşit
    Allergie alerji
    allerlei çeşit çeşit
    alles (jede Sache) her şey
    alles am richtigen Platz her şey yerli yerinde
    alles an seinem Platz yerli yerinde
    alles außer ... -den başka her şey
    alles begreifen aklı her işe ermek
    alles das gleiche, da ist kein Unterschied hepsi aynı / bir
    alles dem Erdboden gleichmachen, keinen Stein auf dem anderen lassen taş üstünde taş bırakmamak
    alles geriet durcheinander her şey birbirine karıştı
    alles in Ordnung, keine bes. Vorkommnisse asayiş berkemâl
    alles läuft planmäßig işler yolunda gidiyor
    Alles wunderbar keyfi tıkırında
    alles, was man in die Hand nimmt, gelingt tuttuğum koparmak
    alles, was übrig bleibt; die übrig Gebliebenen kalanlar
    allgemein, öffentlich genel, umumi
    Allgemeinbildung genel kültür
    Allgemeinheit; allgemein, öffentlich (seltene Form) amme
    Alligator Amerikan timsahı
    allmählich, mit der Zeit, im Laufe der Zeit zamanla
    allmählich, nach und nach, in kleinen Portionen azar azar
    Alltag günlük hayat, alışılmış hayat, alışıldık hayat
    alltäglich gündelik
    alltäglich, gewöhnlich <=> außergewöhnlich olağan <=> olağanüstü, çizgi dışı, alışılmadık
    Almosen sadaka
    Alpen Alp
    Alpenveilchen buhurmeryem
    Alphabet alfabe
    Alphabet, ABC abece, alfabe
    als olarak
    als ... ausgebildet werden ... olarak yetişmek
    als fremd / ungewohnt empfinden yadırgamak (-i)
    als Gegenleistung dafür bunun karşilığında
    als Gruppe, in Gruppen grup olarak / halinde
    als ob, gleichsam sanki
    als unzureichend ansehen az bulmak (-i)
    als wäre das nicht genug (bu) yetmiyormuş gibi
    als was arbeitest du? Ne olarak calışıyorsun?
    als, wenn (temp.) - diği zaman, - diğinde
    als, wie, inwiefern nasıl
    also, das heißt, nämlich yani
    also, demnach, wenn es so ist şu halde
    also, los, auf geht's hadi, haydi
    alt (Personen) <=> jung ihtiyar, yaşlı <=> genç
    alt werden kocamak
    alt, ehemalig, antik <=> neu eski <=> yeni
    alte Menschen <=> junge Menschen yaşlılar <=> gençler
    Altenheim huzurevi
    Alter beybaba
    Alter (abwertend), Grufti moruk
    ältere Schwester abla
    altern, alt werden, älter werden ihtiyarlamak, yaşlanmak
    Alternative seçenek


    Altertum Eskiçağ, İlk Çağ
    altertümlich, antik antika
    Altwarenhändler eskici
    Aluminium alüminyum
    am 12. September bin ich geboren Eylül'ün on ikisinde/on iki eylül'de doğdum
    am Abend, um die Abendzeit akşamleyin
    am Ausflug teilnehmen geziye katılmak
    am Bahnhof istasyonda
    am ersten, zweiten usw. birinde, ikisinde, ücünde, dördünde, beºinde, altısinda, yedisinde, sekizinde, dokuzunda, onunda
    am Fenster, Fensterplatz pencere kenarı
    am Leben lassen yaşatılmak
    am nächsten Tag ertesi gün
    am Tag günde
    Am wievielten? Ayın kaçında?
    Amateur, Liebhaber; Dilettant amatör
    Amboss örs
    Ambulanz, Rettungswagen; Lebensretter; Rettungsring cankurtaran
    Ameise karınca
    Ameisenhaufen karınca yuvası
    amen amin
    Amerika, Amerikaner, amerikanisch Amerika, Amerikalı
    Amerika; Vereinigten Staaten, Vereinigte Staaten, Vereinigte Staaten von Amerika Amerika
    Amerikaner Amerikan
    amerikanisch Amerikalı
    Ammoniak amonyak
    Amnestie, Begnadigung, Straferlass; Vergebung, Verzeihung af (affı)
    Ampère amper
    amputieren bir uzvu kesmek
    Amsel karatavuk
    Amt resmi daire
    Amt, Behörde resmi daire, makam
    Amtsbezirk, Bezirk, Distrikt; Zone; Taille, Breite, Gürtel, Zone (einer Kugel), Gebiet bölge
    Amtsbruder, Amtsgenosse, Genosse, Kollege meslekdaş
    amüsant, unterhaltsam eğlenceli
    amüsieren, belustigen, ergötzen, unterhalten eğlendirmek
    an ... dran, gleich nebenan bitişik
    an / zu ... gewöhnt sein alışkın olmak (-e)
    an 4 Stellen 4 yerinde
    an Blutverlust sterben kan kaybından ölmek
    an die Tür klopfen kapıyı çalmak
    an einem Stück tek parça
    an einem von 3 / 4 Tagen 3 günde bir, 4 günde bir
    an einem Wettkampf teilnehmen yarışa (yarışmaya) katılmak
    an jemandes Stelle sein yerinde olmak (-in)
    an Kraft verlieren gücünü kaybetmek
    an Land gehen karaya çıkmak
    an Stärke gewinnen güç kazanmak
    an unpassender Stelle, ob es passt oder nicht olur olmaz yerde / zamanda
    an Wochenenden hafta sonları
    an)nehmen, empfangen, genehmigen; erbeuten, erlangen, erringen, habhaft werden, sich erwerben; kaufen, sich kaufen, einkaufen; fassen, nehmen; bekommen, erhalten almak
    an-)probieren, versuchen denemek
    an)sammeln biriktirmek
    an)sehen, erblicken görmek (-i) (görür)
    an)spitzen kalem açmak
    an)statt yerine
    An-)Zeichen belirti
    an, gegen, gegenüber, wider, zu Ungunsten von aleyhinde, aleyhine, karşı
    Analyse tahlil (-li)
    Analyse, Untersuchung analiz
    analysieren tahlil etmek
    analysieren, auflösen, zergliedern analiz etmek
    Ananas ananas
    Anarchie anarşi
    Anarchist bozguncu, anarşist
    Anatolien Anadolu
    Anatomie, Zergliederungskunst anatomi, beden yapısı
    anbeten, verehren, vergöttern taparcasına sevmek
    anbieten, präsentieren; Opfer bringen, einem Höhergestellten etw. schenken sunmak
    anbieten, servieren ikram etmek
    Anblick, Ansicht, Aussehen; Schein görünüş
    Anchovis ançüez
    andauernd durup dururken
    andauernd lachen güledurmak
    ander-, der / die / das andere (wird wie başka, aber auch wie obür gebraucht) diğer
    andere Seite; andere(r, s); drüben; eine Stelle in einiger Entfernung öte
    anderer als ...; außer ... başka (-den)
    anderer, anders, sonst; abermalig, abermals, von neuem, wieder; wiederholt, zurück, noch einmal, nochmals bir daha

    Konu yabanGülü tarafından (02-16-2008 Saat 02:35 ) değiştirilmiştir.
    devoted bunu beğendi.
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.