Çok geç olmadan

Teslim etmem gerekiyor

Belki bu fırsatı ve takati

Bir daha bulamamanın hicranıyla

Benim için ne ifade ettiğini söylemeliyim



Bir zamanlar yalnız yaşıyordum

Solgunluğun adımlarında

Yılgınlığın arsızlığıyla

Merakın harmanıyla

Ve bomboş düşlerin girdabını soluyordum



Ne rahat bir uykum vardı

Kalbim hiçbir an hicransız olmadı

Ruhum ne kadar anlamlıydı

Hayat bir boşluk içinde geçirilen

Badirelerin safhası olmaktan başka neydi ki



Ne topraktan ve nede hasattan

Bereketi terennüm etmekten uzaksan

Zamanı idrak etmeden yaşarsan

Sağlığın ne demek olduğunu anlamadan

Beyhudeliği kuşansan adam olmaktan uzaksan



Hedefler mücerretleşmeden

Mefkûre azimle hissedilmeden

Kul olmanın ne olduğu bilinmeden

Aklın bahşedildiği idrak edilmeden

Nöbeti müddet için nefesleri de serdetmeden



Seni tanımak şahsım adına fırsattı

Bu sayede hislerin nizamı anlaşıldı

Şefkate ulaşıldı ve suhulet tanındı

Hizmetin ne demek olduğu aşikârdı

Lakin nefesin, sesin, sezgin dingin hislerin vardı



Halimi kuşatıyor ve çekiyordun

Kendimi alamıyordum, gülü tanıyordum

Ötelerin ne demek olduğunu anlıyordum

Ölmekten çok korkanken, umuda soyundum

Seninle ruhumu tanıdım, kalbimle başkalaşmıştım



Nezaketin, zarafetin başkaydı

Başka diyarların izlerini taşıyordu

Kanaatin ne kadar zenginlik olduğunu

Sabrın içinde açan çiçeklerin sunumu

O kadar harükülada ve o kadar eşsizdi ki anlatamam



Edebi seninle terennüm ettim

Sukut etmenin ne olduğunu hissettim

Kendi içimde yeşillendim ve renklendim

Aşkın tarifini ibret içinde keşfettim

İnsan kimliğine eriştim ve beşerliği azade etmiştim



Bu safhaların ne demek olduğunu

Bağnazlık içinde daralma korkusu

Baktığı halde göremeyen solgunu

Hissiyatın muvazeneden yoksun oluşu

Duyduğu halde işitemeyenin silik duvarların kalınlığı



İçime düşen ve sonradan alevlenen

Düşünce ikliminde zenginliği bilinen

Kelamın erdemiyle edebe bürünen

Hayânın ne demek olduğu idrak ettiren

Nisa kimliğini iğne oyası misali zarifçe işleyen aşktın



Sen kadınlar içinde anlamlaşan farktın

Nedameti dışladın bir gün ağzına almadın

Halini yalnızca kalbinin sahibine anlattın

Kitabı celili okurken mütemadiyen ağlardın

Aşkı yaşayan yekpare bir adamdın, hastın vefalıydın



Hala anlayamadığım hasletin vardı

Müşkülata kendini adeta hazla adardın

Varlığını kar’ın beyazlığında arardın

Çileyle çok barışıktın, yılgınlığı tanımazdın

Sen bereket adına yağmurun tadıydın, sağanaklaştın



Şimdilerde halime hüzün yaklaşıyor

Nefesin durmadan daralıyor, hal kalmıyor

Hiç eksilmeyen tebessümünün gülistan oluyor

İnsan olmanı farkı bu kadar sarih anlaşılıyor

Kul olmanın erdemi hatırlanıyor, aşk tarifini haykırıyor







Mustafa CİLASUN