Saklamasın kimse, ne kadar kabilse
Kalp titreyerek feryat etse, gözler nazardan yüz çevirse de aldırış etme
Halin demlenen dili, esine hasret kederi, yıllara sâri elemli nefesi dinecek gitme
Umudun hıçkırıklarında kanat çırparken, feryadın sürurunu için akıtırken yakınma


Hani bir sahibin eseriydin unutma
Ne kadar mert olsan da, namerdin nefesinin hükümranlığında uyuma
Yiğitlik cengin, kefilsiz eminliğin, dilsiz salihin, ihlâsta bütünlüğün ifasındadır
Ne kadar azimeti kuşansan, ilmi garbın ufkundan mücerret olarak okusan sancılan


Her rivayetin bir hikâyesi vardır
Çilenin tercümanlık yaptığı, elemin hissiyatı dağladığı bilindiği ardır
Varlık sıhhatli nefesin en mübariz ilgasıdır, geri kalan safsa satan başka hardır
Hancının beklentisi, nefesin erdemlisine olan özlemin sudur unda gizlenen aşkadır


Hami olmak, sahibe yakarmaktır
Ecrin secdeleştiği vakitler, nefesten arîleşen yeisler takvanın karıdır
Keramet ehli, kalbin sahibinden bir an dahi habersiz olamaz, nefsi boşlayamaz
Mürit olan velhasıl olmak için can atan her kimse, hukukunu öncelikle bilmelidir


Asabiyetlerinden arınmadığı o an
Her ne kadar bir beklenti içinde geçirdiği netameli zaman aleyhindir
Füru hallerle uğraşamaz v iştigal edemez, eşref aklın ve idrakin insanlaşmasıdır
Zaman hesabın, müddeti anlayan aklın, mizanın lütfüne mazhar olan bir sevdadır


Yüzmeyi bilmeden denize girmek
Takatini ölçmeden duyguyu önceleyip inşaallahla yetinmek züldür
Zevkin iştiyakıyla heyecana kapılıp çılgınlık yapan, beşerliğin rahlesindedir
Pir aşkın her kademesinde secde halinde ve vecdin kemaliyle evladının halindedir



Mustafa CİLASUN