.bbcode_container {width: 50%;} Neşeyi, Sessizliğin Duvaklarında Gizlerim!




Kim bilir
Kaç kez okumuştum
Hiç usanmadan, nefesi
Yıldırmadan ve bizarlık halini yaşamadan

Hasret kokan
Tınıları, yazılan serencamları,
Yâd edilen süruru bahtiyarlıkları
Ne kadar ağlasam yüreğimi dağlayan
Bu acıyla hıçkırsam asla bir gam olmayacak

Gelen gider,
Sebebi nasiptir derim
Sinemin derinliğinde hissederek
Buselerimi, sessizliğin pervazlarında gizlerim

Bir ah çekerek
Nefesin müddetini hali
Fakirliğimle bir kez daha yad eder, serinlerim
Bilmem ki bu hicranımı daha kaç zaman
Beslerim sızlanmadan demlenir ah ederim

Ne vakit derin
Nağmesin tınısındaysam
Ruhumun figanıyla kalbimin
Hıçkırıklarına kanarsam, işte o vakit rahatlarım

Bir rehin olarak
Bıraktığım, yıllara sirayet
Ediyor bu hüzünlü sancım, duacıyım
Kalbimin mecrasında, umutların
Hülyasında evet, fevkalade mutlu ve huzurluyum

Çaresiz sual
Ederim ve eksikliğimdir derim
Hangi nefesin bahtına nazar etsem,
Nağmenin derinliğinde o anı güftelemek isterim

Kanadı kırılmış
Kuşun, bir ayağı kırılmış
Koyunun, ruhuma seslenen korku bilirim
Kimi kime şikâyet ederim bilmem ki
Kader mi derim ve cüzi irademe neler söylerim

Heyhat bak ki
Yine sabah olmuş neyleyim
Seherin latifliğinde, sessiz seslenişler
Cenahında, kalbim için bir davet beklerim

Aklım ve izanım için
Felahı dilerim, kalbim için
El hak inşirahı sürur içinde dilerim
Elbette ki nasip olan ve olacak ne varsa
sabrederim, hamt ederek sahibime yönelirim


Mustafa Cilasun