Orjinal boyutu icin tiklayin 960x640px.
Sen Bilmezsin








Ne söylesem
Saatlerce seni dinlesem
Ruhumun hicran damlalarını
Her lahzada şerh edip, solgun kalbini ümitlendirsem
Kendi halimde ve miskin köşemde bir işe yaradığımı düşünsem

Şimdi garip
Bir mahalledeyim adımlıyorum
Kırık dökük cam ve duvarları hüzünle izliyorum
Kaybolan ve isimsiz sevdaları sual ediyor, cevap alamıyorum
Terk edilmişliği hücrelerime kadar hissedip, hicranı yaşıyorum

Hangi umutlar
Durmak bilmeyen heves ve oyunlar
Nefs adına atılan nutuklar, kabaran duygular
Hamaset ve hilelerle kandırılan insanlar, nasıl mağdurlar
Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyor, kim duyar bilmiyorum

O sessiz halinle
Bana kız ve bana durma bağır
Haksızlığa kulaklarını kapayanlar elbette sağır
Hak ve hakikat mihengi yüreğimi şimdi dağlıyor ağır ağır
Kalk kabirde yatan, halime alay ederek bakan ruh, beni de çağır

Garip ve yetim
Çocuklar gibiyim, titriyor tenim
Bilmem ki ben niye bu kadar sahipsiz ve acizim
Hangi âlemi temaşa etsem, tek tük rastladığım cana seslensem
Yalnızlığın ve mahzunluğun sokaklarında, ömür tüketmekteyim

Bilmem ki
Ne vakit duyacaksın sesimi
Yıllarca beslediğim, derlediğim umut ve hayallerimi
Her geçen gün yüreğime acı zerk eden endişeler ve ümidimi
Boyun büktüren, sabırda çürüten, kanaatte eriten şevki saadetimi
Hasretin, firkatin, haşyetin, suhulet ve ülfetin yaşandığı arzuhalimi…

Mustafa Cilasun