Ağaç Şeklinde Aç1Beğeni
  • 1 gönderen kipchak

  1. Alt 06-03-2008, 20:52 #1
    kipchak Mesajlar: 1.658
    Blog Başlıkları: 506
    Nijerya Yolculuğu
    Cüneyt EREN


    Nijerya'nın başşehri olan Abuja'da faaliyet gösteren Dinlerarası Diyalog Merkezi'nin (Centre for Inter-Religious Dialogue) 2005 yılı Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle düzenlemiş olduğu programa katılmak üzere 18 Nisan Salı günü yola çıktık. Abuja Havalimanı’nda kalabalık bir Türk heyeti bizi karşıladı. Heyette Nijerya'daki Türk Koleji idarecileri, Dinlerarası Diyalog Merkezi'nin müdürü, Kaduna Türk Koleji müdürü gibi eğitim ve diyalog gönüllüleri bulunuyordu.

    1960 yılında bağımsızlığına kavuşan ülkenin resmî dili İngilizce, ancak ülkede bazı mahallî diller de konuşuluyor. Ülkenin nüfûsu 110 milyonun üzerinde. Başşehir Abuja, mahallî dilde açık tenli insan mânâsına gelmekteymiş. Para birimi Naira. Nijerya, değişik dinî ve etnik unsurların birlikte yaşadığı bir ülke. Müslümanların ekseriyeti Mâlikî mezhebine müntesip. Müslümanlardan sonra resmî istatistiklere göre ülkenin % 33'ünü Hristiyanlar teşkil ediyor. Ülkenin kuzey kısmının % 90'ı Müslüman. Ülkenin kuzey kesimi nispeten çöl, doğu kesimi ise biraz dağlık. Güneyde Müslümanlar daha az. Batıda ise Hristiyanlar çoğunlukta. Büyük şehirlerde din mensupları birbirlerine karşı son derece hoşgörülü davranıyorlarmış. Kırsal kesimde ise, basit bahanelerle sık sık gerginlikler olabiliyormuş.

    Nijerya'da asgari ücret 40-50 dolar civarında. Buna rağmen hayat Abuja'da çok pahalı. Meselâ çimentonun torbası 12 dolar. Halkın geneli fakir ve oldukça iptidâî şartlar altında yaşamakta. Taş ocaklarında çalışan insanlar ekmeklerini gerçekten taştan çıkartıyorlar. Öyle makinelerle vs. değil, tamamen elleri ile taşı taşa vurarak koca kaya parçalarını mıcır hâline getiriyorlar. Kırdıkları taşları sırtlarında taşıyorlar.

    OPEC üyesi Nijerya, petrol rezervleri bakımından dünyada altıncı sırada. Benzinin litre fiyatı 60 sent. Dostların anlattıklarına göre ülkede o kadar büyük bir yolsuzluk var ki, benzin bazen karaborsaya düşüyormuş. İhraç ettikleri ham petrolü, işlenmiş olarak tekrar satın alıyorlarmış.

    Nijerya'da altı Türk koleji bulunuyor. Nijerya’ya varmamızın ertesi günü, bir Türk şirketi tarafından 1998 yılında Abuja'da kurulmuş Türk kolejini (Nigerian Turkish International Colleges -NTIC-) ziyaret ettik. 360 öğrencisi olan okulda eğitim ve öğretim sezonu bittiğinden kurs maksadıyla orada bulunan az sayıda öğrenci vardı. Türkçeyi yeni öğrenmeye başlamış bu öğrencilerle basit cümlelerle anlaşabilmemiz bizi çok duygulandırmıştı.

    Okul idarecileri Nijerya'daki eğitim hakkında kısa bilgi verdiler. Batılı misyonerler buralara 1800'lü yıllarda gelmişler. Nijerya'daki eğitimin % 95'i Batılı misyonerlerin açtığı okullarda yapılmaktaymış. Türk kolejleri, ilk defa 1998 yılında başlamış eğitime. Okullarda Nijerya hükümetinin müfredatı uygulanıyor. Bir öğrencinin senelik eğitim ücreti 5.000 dolar. Bu ücret Nijerya şartlarına göre oldukça yüksek olmasına rağmen, halk Türk kolejlerini tercih etmekteymiş. Okul son üç yılda dünya çapında çeşitli başarılara imza atmış. Türkmenistan'da düzenlenen dünya bilgisayar yarışmasında altın madalya, Kazakistan'da yapılan dünya matematik şampiyonasında gümüş madalya, Dünya Bankası’nın düzenlediği Aids Resim Yarışması’nda dünya birinciliği kazanmış okul. Böyle olunca okulun ülke içindeki itibarı birden artmış. Okuldan geçen yıl mezun olan 58 öğrenci, Türkiye'deki ve dünyanın çeşitli yerlerindeki üniversitelere girmeye hak kazanmış.

    Namaz kılmak için gittiğimiz caminin imamı Musa Bey eğitimini Mısır'da yapmış. İslâm'ın Nijerya'ya girişi hakkında bize kısa ama aydınlatıcı bilgiler verdi. Sohbetimiz esnasında bize çok mânâlı gelen Kenya başbakanının şu sözünü aktardı: 'Beyaz adam buralara geldiğinde bizim elimizde toprak, onların ellerinde ise İncil vardı. Gözlerimizi kapatmamızı istediler. Kapattık, açtığımızda bizim ellerimizde İncil, onların ellerinde ise toprak oldu.' Nijerya'da sömürge döneminde, câhilleştirme ve fakirleştirme politikası uygulanmış. Bu sebeple halk, dinini öğrenme fırsatı bulamamış. Sömürge olduğu yıllarda Nijerya'dan, 12 milyon köle Amerika Birleşik Devletleri’ne ve Avrupa ülkelerine götürülmek üzere yola çıkarılmış; ancak bir milyonu yeni dünyaya ulaşabilmiş. Diğerleri yolda ölmüş veya öldürülmüş.

    Abuja'daki Dinlerarası Diyalog Merkezi'nin ('Centre for İnter-Religious Dialogue) bulunduğu dört katlı binanın bir katı kilise idi. Salonun bir köşesinde ağırlıklı olarak Türkiye'de de sevilen bazı ilim ve din adamlarının kitaplarının tercümeleri sergilenmiş. Hemen yanında okuma bölümü hazırlanmış.

    İkinci gün sabah 190 km uzaklıktaki Kaduna'ya gitmek üzere yola çıkıldı. Nüfûsu Abuja'ya göre daha az olan (800.000 civarında) Kaduna'nın daha plânlı bir görüntüsü var. Öğle yemeğini burada 60 km'lik otoban ihalesini almış Anadolu insanının müteşebbis ruhunu ve cesaretini gösteren inşaat firmasının merkez şantiyesinde yedik. Yemekten sonra şehir müzelerini gezdik.

    Müzeden sonra Anadolu'nun fedâkârlık ruhunu yansıtan insanları tarafından açılan kız ve erkek kolejlerini gezdik. Havuzlu yemyeşil bahçesi olan kız kolejinin binası, daha önce İtalyan komutanların misafirhanesi olarak kullanılıyormuş. Akşam Mevlid-i Nebi için güzel bir merâsim tertiplendi. İçlerinde beş eyalet bakanının da bulunduğu çok sayıda insan programa iştirak etmişti. Programın açılışında Nijeryalı bir grup öğrenci, Nijerya millî marşından sonra, İstiklâl Marşı’mızı söyledi. Türkçe hitap ettiler. Türkçe şiirler ve mahallî ilâhiler vs. okundu. Ertesi gün, Ahmedu Bello Üniversitesi’ni ziyaret için Zaria'ya hareket ettik. Üniversite Nijerya şartlarına göre oldukça gösterişli bir kampusa sahip. Üniversitenin rektörü, Profesör Shehu Abdullah, bizleri mahallî kıyafeti ile makamında kabul etti. Üniversite 1962 yılında kurulmuş. 35 bine yakın öğrencisi varmış. Ziyaretimizden dolayı memnuniyetlerini dile getirdi. Arkadaşlar ziyaretçi defterlerini imzaladılar.

    Ertesi gün Abuja'ya geri dönüldü. Abuja Hilton Oteli’nde Kutlu Doğum ile ilgili çok görkemli program yapıldı. Davetliler arasında Nijerya devlet başkan yardımcısının hanımı ile çok sayıda resmî misafir vardı. Açılış duasından sonra, konuşmacılar birer birer kürsüye gelip Kutlu Doğumun mânâsı ile ilgili konuşmalarını irâd ettiler. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin dünya barışı ve diyalog adı altında dillendirdiği mesajları slâytlarla gösterildi.

    Daha sonra program ile ilgili çeşitli değerlendirmeler yapıldı. Ege Üniversitesi'nde okumuş ve ülkesine dönmüş Beşir isimli Nijeryalı bir misafir, sempozyumla ilgili intibalarını şöyle dile getirdi: "Biz Nijeryalılar olarak Osmanlı Devleti'ni çok severiz. Benim de Türkiye'de okumak isteyişimin en önemli sebebi bu sevgiydi. Ancak Türkiye hakkında iyi intibalarım yoktu. Dinsiz zannediyordum. Türkiye'de camilere gelen insanları ve bazı dindar arkadaşları görünce bu düşüncelerim azalmıştı. Şimdi bu sempozyum ile Türkiye hakkındaki iyi düşüncelerim perçinlendi. Çok güzel bir iş yaptınız. Çok duygulandım."

    Program akşamı ülkemize geri dönmek üzere havalimanına geldik. Nijerya ziyareti yol arkadaşlarımızda çok güzel intibalar bıraktı. Hepimiz vicdanımızda hissettik ki, öncelikle buralara gelmek, hizmet etmek fedakârlık isteyen bir şey. Ancak bu işi bizlerden önce, maalesef sömürgeci zihniyetli başka din mensupları ve ideolojilerden insanlar yapmış. Evet, Nijerya'ya gelip okullar açmak bir fedakârlıktı; ama bizim adımıza geç kalınmış bir fedakârlık. Buralara bu hizmeti taşıyan, vesile olan ve bu mübarek tarihî vazifeyi üstlenen talihli kardeşlerimize medyuniyet ve minnet hisleriyle dopdolu dualar göndererek Nijerya'dan döndük.

    [SES]http://www.sizinti.com.tr/dosyalar/sesler/64kbps/319/1253.mp3[/SES]

    altun bunu beğendi.
  2. Alt 08-12-2010, 17:47 #2
    bılge Mesajlar: 1
    nijerya daki turk okullarında bende vazıfe almak istiyorum bana yardımcı olabılırmısınız bılge

Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.