önsöz
Kısaca "davranış bilgisi" demek olan ilmihal, Rabbine, kendine ve içinde yaşadığı
toplum ve çevreye karşı sorumlulukları olan ve bunu yerine getirme gücüne
sahip bulunan insanın, kendisinden beklenenleri yerine getirmesinde ona kılavuzluk
etmeyi hedefleyen derli toplu bilgilerden ibarettir. Bu bilgiler hem dinî metinlerin
doğrudan belirlemelerini hem de bu belirlemeler etrafında oluşan yorumları,
tecrübe birikimlerini ve uzun dönemlerden süzülüp gelen bir dinî yaşayış geleneğini
temsil eder.
Ferdî ve sosyal hayatı dinin emir ve önerilerine uygun şekilde yaşayabilmeyi
mümkün kılan bir bilgilenmeye olan ihtiyaç, İslâm toplumlarında ilk dönemlerden
itibaren değişik usullerde karşılanmış, fakat hem çalışma hayatının ve meşguliyetlerin
arttığı hem de asırlardır oluşan dinî bilgi ve yorum mirasının iyice zenginleşip
çoğaldığı ve âdeta bir kargaşanın yaşandığı günümüzde bu ihtiyaç daha mübrem
hale gelmiştir.
Elinizdeki bu ilmihalde akaid, ibadetler, haramlar ve helâller, aile hayatı, ticarî
ve sosyal hayat da dahil olmak üzere günlük hayatı kuşatan bütün dinî ve fıkhî
konu ve problemler, dinin aslî kaynaklarına ve genel kabul görmüş bilimsel metotlara
bağlı kalınarak, fakat günümüzdeki gelişme ve değişim de göz ardı edilmeksizin
ele alınmıştır. Böylece bu çalışmada, ilmihal kültürü çerçevesindeki problemleri
güncelleştirmek ve günceli de problem edinmek, dinî-fıkhî hükümlerin anlatımında
klasik doktrindeki farklı görüşlerin ve şeklî tartışmaların arasına sıkışıp kalmadan
fakihlerin yaklaşım tarzlarını ve demek istediklerini araştırmak, hem geleneksel
fıkıh kültürünü vermek hem de bu bağlamda mâkul ve uygulanabilir bir çözüm
önerisi getirmek amaçlanmıştır. Konuların anlatımında dinin aslî kaynaklarında
yer alan hükümler ile İslâm toplumunda bu hükümler etrafında oluşan fıkıh kültür
ve geleneğini, yorumları ve farklı bakış açılarını birbirinden titizlikle ayırt etmek de
bu çalışmada izlenen temel bir metot olmuştur.
Eserin telifinde Hanefî mezhebinin görüşleri esas alınmış olmakla birlikte bu
konuda sağlıklı bir muhakeme yapabilmeye zemin hazırlaması için çoğu zaman
diğer fıkıh mezheplerinin ve çağımız İslâm bilginlerinin görüşlerine de yer verilmiş,
gerektiğinde bunlar arasında gerekçesi de açıklanarak tercihlerde bulunulmuştur.
Bununla birlikte bir konuda fıkıh kültüründe farklı görüşlerin bulunmasının birey
açısından ne anlama geldiği ve bunlardan nasıl ve hangi ölçülerde yararlanılabileceği
hususu hem başlangıçta bir metodoloji sorunu olarak işlenmiş hem de yer yer
özel olarak belirtilmiştir.
Özellikle ibadet konuları incelenirken, ilk önce, ibadetin anlam ve gayesini genel
olarak bildirmek üzere söz konusu ibadetin ilke ve amaçlarından bahsedilmiş,
daha sonra verilecek birtakım şeklî bilgilerin hangi anlam çerçevesi içerisinde yer
aldığı gösterilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, ibadetlerin yapılışına ilişkin mevcut bilgi
ve hükümlerin anlamına da yer yer işaret edilmiştir. İbadet konularında verilen
ilke ve amaçlar ile çizilen anlam çerçevesi, diğer birçok ilmihalde yer alan ve mükellefi
düşünme, kavrama ve bilinçli ifada bulunma konumundan uzaklaştıran
gereksiz ayrıntı ve bilgi yığınını tekrar etmemize gerek bırakmamıştır. Yazım konusunda
izlenen bu metot, netice itibariyle bireyin, ibadetlerin ifasına ilişkin soru
ve sorunlar konusunda Allah karşısında sorumluluk üstlenmesini ve bu sorumluluk
çerçevesinde inisiyatif kullanmasını mümkün ve gerekli kılmaktadır.
Eserin telifinde fıkıh kültüründeki ağırlıklı görüşlerin yanı sıra, büyük bir ilmî
mesai ile hazırlanan Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi'nden, yine araştırma
ürünü bilimsel bir eser olan İslâm'da İnanç İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi'nden,
merhum Ömer Nasuhi Bilmen'in Büyük İslâm İlmihali’nden ve
kaynak belirtilmemekle birlikte genel fıkıh literatüründen âzami ölçüde yararlanılmıştır.
Birinci ciltte, din ve İslâm dini, İslâm dininin tarihî süreçteki anlaşılma tarzı ve
ekolleşmeler, fıkıh ilminin gelişim seyri, ilmihal kültürünün iyi kavranabilmesi için
anahtar konumundaki temel fıkıh ve fıkıh usulü kavramları üzerinde durulduktan
sonra İslâm'ın beş esası işlenmiştir. I. cilt müslümanın yaratan karşısındaki konum
ve sorumluluğunun işlenmesine tahsis edilmiştir. II. ciltte ise, sosyal içerikli bazı
ibadetler, helâller ve haramlar, aile hayatı, sosyal ve siyasal hayat, hukukî ve
ticarî hayat, ferdî ve toplumsal ahlâk da dahil müslümanın toplum içindeki konumu
ve ilişkileri ele alınmıştır.
Konuların çatısı, telif heyetinde yer alan sahasının uzmanı ilim adamlarınca
oluşturulmuştur. Heyetimiz, bu tür çalışmaların kolektif bir çalışma sonucu daha
verimli hale geleceğinin idraki içinde ortak mesai ile her bir konuyu aralarında
tartışarak bazı tercih ve çözüm önerileri geliştirmiş ve eserin nihaî ilmî sorumluluğunu
yazarlarla birlikte üstlenmiştir. Bu itibarla eserin hazırlanmasında bilimsel
katkılarda bulunan ilim adamlarına, bu projenin gerçekleşmesini aktif olarak destekleyen
İSAM ve DİVANTAŞ yetkililerine ve personeline teşekkür ederiz.
Prof. Dr. Hayreddin Karaman
Prof. Dr. Ali Bardakoğlu
Prof. Dr. H. Yunus Apaydın

Hotfile.com: One click file hosting: ilmihal.pdf