MUHAKEME.NET FORUMU

MUHAKEME.NET FORUMU (https://www.muhakeme.net/forum/)
-   Genel Islami Bölüm (https://www.muhakeme.net/forum/genel-islami-bolum/)
-   -   Kur'anla konuşan kadin (https://www.muhakeme.net/forum/genel-islami-bolum/26209-kur-anla-konusan-kadin.html)

altun 09-06-2009 21:59

Kur'anla konuşan kadin
 

Abdullah ibni mübarek anlatıyor;
Bir gün hacca gidiyordum.
Irak, Suriye topraklarından geçerken yalnız bir kadına rastladım. Selam verdim. Selamımı;
“Rahim bir Rab'den selam sözüdür onların duyacağı” (Ya-sin:58) ayetiyle aldı.

Buralarda ne yapıyorsun? diye sordum.
“Allah kimi yoldan çıkarmışsa, ona yol bulduracak yoktur" (A'raf:186) ayetini okudu.

Anladım ki, yolunu kaybetti. Nereye gittiği soruma,

“Bir gece kulunu Mescid-i Haramdan alıp Mesci-i Aksaya götüren Allah'ı tesbih ederim” (İsra:1) ayetiyle karşılık verdi.

Anladım ki, geçtiğimiz hac mevsiminde haccını tamamlamış, Kudüs’e gidiyor.
Ne zamandan beri böyle yolunu kaybettin? Dedim.

“Tam üç gece (yani üç gündür)” (Meryem:10) dedi.

Yiyecek verme teklifinde bulundum.

“Sonra orucunuzu gün batıncaya kadar tamamlayın” ( Bakara:187) ayetini okudu.

İyide Ramazan da değiliz dedim.

“Kim Allah için nafile bir hayır yaparsa, Allah her hayrın karşılığını verendir, her şeyi hakkıyla bilendir” (Bakara:158) ayetiyle cevap verdi.

Yolculukta oruç açılabilir" dedim.

"Ama orucu tutarsanız, bu hakkınızda daha hayırlıdır” (Bakara:184) ayetini okudu.

Niye benim gibi konuşmadığını sordum.

“Ağzından tek bir söz bile çıkmasın ki, yanında onu gözleyen ve o sözü kaydetmeye hazır bir gözcü bulunmamış olsun" (Kaf:18) ayetiyle cevap verdi.

Kimlerdensin? Diye sordum.

“Bu konuda kesin bilgin yok (ailemi söylesem de tanımazsın). Sonra göz de kalp de (görmeden, kesin bilgiye dayalı olmadan verdiğin her hükümden) sorumludur." (İsra: 36) ayetiyle cevap verdi.

Hata ettim, hakkını helal et dedim.

“Bugün size kınama yok. Allah sizi bağışlasın” (Yusuf:92) dedi.

Deveme bindirip kafilesine ulaştırma teklifinde bulundum.

"Hayır adına ne işlerseniz Allah onu bilir” (Bakara:215) ayetiyle mukabele etti.

Devemi yanına getirdim, binecekken,

“Mümin erkeklere söyle, bakışlarını sakınsınlar” (Nur:30) ayetini okudu.

Gözlerimi çevirdim; binecekken deve ürküp kaçtı, bu arada elbisesi az yırtıldı.

“Başınıza musibet olarak ne gelirse, bu bizzat işleyip, onu hak etmeniz sebebiyledir” (şura:30) ayetini mırıldandı.

Sabret, deveyi bağlayayım! dedim.

“Bu hususta Süleyman'ı anlayışlı ve daha isabetli davranır kıldık” (Enbiya :79) ayetini okudu.

Devemi yönlendirme konusunda benim daha başarılı olduğumu kastetti. Deveye bindi ve,

“Bunu bize baş eğdiren Allah'ı tesbih ederim; yoksa bunu biz başaramazdık. Ve sonunda şüphesiz Rabbimize döneceğiz!" (Zuhruf:13-14) ayetlerini okudu.

Haydi! diye deveyi hızlandırdım.

"Yürüyüşünde (ve davranışlarında) vakur ol ve sesini yükseltme. Seslerin en çirkini eşeğin sesidir!" (Lokman :19) mukabelesinde bulundu.

Yürürken şiir okumaya başladım.

“Kur'an' dan kolayınıza geleni okuyun!" (Müzzemmil:20) dedi.

Şiir okumak haram değil ki! dedim.

“Bu hususu ancak idrak ve basiret sahipleri düşünür anlar!” (Bakara :269) cevabını verdi.

Bir süre gittik; sonra evli olup olmadığını sordum.

"Ey iman edenler! Cevabı verildiğinde sizi üzecek meselelerden sormayın!" (Maide :101) ayetini okudu.

Derken kafilesine ulaştık ve kafile içerisinde kimsen var mı? Dedim.

“Mal ve evlat dünya hayatının süsüdür!” (Kehf:46) dedi.

Anladım ki, evladı var. İsimlerini sordum.

“Allah İbrahim'i dost edindi; Allah Musa ile konuştu; Ey Yahya, Kitaba kuvvetle tutun!” (Nisa :125, 164; Meryem:12) Ayetlerini okudu.

Ey İbrahim, ey Musa , ey İsa! diye kafileye seslendim. Nur yüzlü üç genç "Buyur!" diye çıkageldi. Kadın onlara para verip;

“Bununla içinizden birini şehre yollayın! Yemeklerin helal ve temiz olanına baksın ve size bir yiyecek getirsin. Dikkatli davransın!” (Kehf:19) dedi.

“Yiyecek gelince bana; "Geçmiş günlerinizde yaptıklarınızın karşılığında şimdi afiyetle yiyip için!" (Hakka:24) dedi.

Çocuklara, Annenizin bu durumunu bana söylemezseniz bu yemekten yemem! dedim.
Annemiz dediler; Ağzından Cenab-ı Allah’ın gazabını çekecek yanlış bir söz çıkar korkusuyla 40 yıldır böyle sadece Kuran`la konuşur.

İbn Mübarek, bu hadiseyi Kuran'da her şeyin bulunduğuna delil olarak anlatırdı.


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:58 .

2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük