Ben diyecektim O demiş

1. Devlet devrimle yıkılabilecek bir şey değil, insanlar arasındaki ilişki tarzıdır. Devlet bu ilişki tarzıyla varolur, beslenir, güçlenir, sömürür ve öldürür. Devlet, otoriter ve hiyerarşik örgütlenmelerle iktidara talip olunarak değil, ...


Ağaç Şeklinde Aç3Beğeni
  • 2 gönderen el_feta
  • 1 gönderen alptraum

  1. Alt 02-22-2012, 14:00 #1
    el_feta Mesajlar: 1.168
    1. Devlet devrimle yıkılabilecek bir şey değil, insanlar arasındaki ilişki tarzıdır. Devlet bu ilişki tarzıyla varolur, beslenir, güçlenir, sömürür ve öldürür. Devlet, otoriter ve hiyerarşik örgütlenmelerle iktidara talip olunarak değil, insanlar arasında devletin kendini yeniden üretmediği yeni ilişkiler özgürlükçü ve dayanışmacı yeni bir "hayat tarzı" kurularak yıkılabilir. Asıl olan "iktidarı almak" değil, gündelik hayat devrimleridir. Zira yaşanacak hayatlarımız vardır.

    2. Kişi bazen (kendi) "hayatın(ın) anlamı" nın altında kalır, ezilir. Bu noktada suç ne "hayat"ın ne de "anlam"ındır. Tümüyle kişinindir. Zira kişi kendini kendi yarattığı "şey"e, "hayatın anlamı"na kurban etmiştir.

    3. Dostluk, anlaşmayı aşar. Anlaşmak, arkadaşlığın yanı Öteki ile ilk buluşmanın koşuludur yalnızca. Arkadaş ile anlaşırsınız, beraber gülüyorsanız şanslışınız, ama o kadar!..
    Dostluk ise anlaşmakla yetinmez. Tarafları teslim olmaya çağırır. Teslim olmak çıplak olmayı becermektir; ego'ndan vazgeçmek, narşizminle bas etmektir. Teslim olmayı beceremeyenler arkadaş kalırlar, dost değil. Arkadaşından dostluk isteyen, ona "güven bana"der. Ve bekler...

    4. kitaplarla yeni hayatlar kurulmaz; ütopyalar yaşanmaz; toplumsal hareketler doğmaz.
    kitaplar cevap vermez, sorusu olanlarla konuşur.onları soru/cevap yalnızlıklarından kurtarır.
    kitaplar kişiyi çoğaltmaz. mahremiyeti arttırır.
    kitaplarla hayat hissedilmez, anlaşılabilir belki.
    kitaplar, kendisiyle, Öteki’yle hayatın şeçilmiş bir boyuntunda sahiden buluşmak isteyenler ve bunu gerçekleştirmek amacıyla sahiden çaba gösterenler için basit yol göstericilerdir.
    kitaplar öteki dünyada ödülendirilme beklentisine dayanan dinsel ahlakla yetinmeyerek daha insanı derinliklerin peşine düşenler için dünya bilgisini edinme ve hayal etme kapasitesini zorlama araçlarıdır.
    kitaplar karşı ve yana olmayı seçenler için vardır.
    ya da sıkılanlar için basit vakit öldürücülerdir.

    Abdûlgaffar El-Hayatî

    alptraum ve Henna bunu beğendiler.
  2. Alt 02-22-2012, 21:18 #2
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    2. kez sindirerek okumak zorunda birakti lakin ana fikri tam kavrayamadim.

    Mesela 2. KISIMDA yaptigi aciklama da " suc " tam olarak ne anlayamadim. Belkide yazari tanimak gerekiyor buna cevap verebilmek icin. 3. KISIM güzel fakat en iyi dostluklarin dahi ders niteliginde rabbimin bir sefkat tokadi ile sarsilabilecegide asikar. Lakin dostluk degerlendirmesi "güven" olarak degerlendirilmis. Iman i tam kalbine yerlestirememis, hayatina bir anlam ile yogurmayip benim gibi günahkar bir insanin dostlugu sinanirken sadece güven degil bir cok nedenide olsa gerek.
    4. KISIMDAKI öteki kim?

    Güzel, sayende tefekkür etme firsatim oldu.

    el_feta bunu beğendi.
  3. Alt 02-23-2012, 07:12 #3
    el_feta Mesajlar: 1.168
    Her anlam arayışı , 'anlam'a sınır çizer. Tüm arz yaşam alanınız olacakken, benim hayatım burası diyerek belli bir bölgeyi tellerle çevirmeniz gibi...
    Bu noktada ince ince her hattıyla vahye dayalı bir anlam arayışı olmadıkça (ki bu da mutlak mana da çok zordur ve o yüzden insan çok zalimdir zaten, dünyanın çilesi de bundandır) insan kendine çizdiği anlam çerçevesinde/ufkunda daralabilir. Kendine zulmedebilir. Suç ne kadar kişinin kendisindediiir?, sanırım çok daha derinlemesine konuşmalı bunu...

    3. kısmı ise sanki yanlış anladığınızı hissettim..

    Öteki denilen de karşımızdaki diğer insan(lar)dır...

    Ben böyle anladım...

Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.