MUHAKEME.NET FORUMU

MUHAKEME.NET FORUMU (https://www.muhakeme.net/forum/)
-   Düşünce Meclisi (https://www.muhakeme.net/forum/dusunce-meclisi/)
-   -   Laik miyiz Değil miyiz ? (https://www.muhakeme.net/forum/dusunce-meclisi/24809-laik-miyiz-degil-miyiz.html)

Unnecessary 07-17-2009 16:06

Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Selamun Aleyküm
Düşünce meclisine uygun mudur bilemiyorum kişisel görüşlerinizi bekliyorum!!
Sitemizde Ben Laikim Diyen Var mıdır ? varsa ne ye dayanarak Laiktir?
Bilgi alışverişi yaparak bunu tartışabiliriz :)

kalbi kardelen 07-17-2009 17:18

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Alıntı:

Unnecessary´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 49424)
Selamun Aleyküm
Düşünce meclisine uygun mudur bilemiyorum kişisel görüşlerinizi bekliyorum!!
Sitemizde Ben Laikim Diyen Var mıdır ? varsa ne ye dayanarak Laiktir?
Bilgi alışverişi yaparak bunu tartışabiliriz :)


DERİN BİR KONU!

Nereden başlasak da dolaşlassak,şanlı tarıhızın,asıl korıdorlarında.

Abdulhamıte atılan kızıl sultan iftırasından mı başlasamda gelsem laiklik konusuna,yoksa kubilay,menemen olaylarından mı?

Hz Mevlana derki;
İyi bir nıyetle atılan bır ok ,kötü bır tarafa gidebilr.

Yıne düşman kuvvetleri güzel vatanımızı elimizden almak için kolları sıvamıştı.
Din elden gidiyor,istismarları ile......

Mejburen durumu kurtaracak bır çözüm gerekiyordu.Halk arasında cahıl ham sofular vardı,bunlar çabuk gaza getırılıyordu.Bu sebebten halkın huzu için ,Laiklik getırıldı.

Din ve devlet işleri birbirinden ayıtıldı.
Amaç ;Vatanın huzuru idi.

LAİKLİK;

Amacı;Devletın düzeni ve Hukuk kurallarının akla ve bılıme dayandırılması.

Anahtar;Akılcılık ve Bilimsellik.

Yapılan işler;

Eğitim ve öğretimin bırleştırılmesi
Medenı kanunun kabulü
Tekke zavıye ve türbelerin kapatılması
Şeriye ve evkaf vekaletının kapatılması
Halifeliğin kaldırılması
not;inanç özgürlügünün getırılmesı

Niçin getırıldı?Ham sofular istedığıne inansın ortalık karışıp kan dökülmesin.

Ama ortalıkları karıştırmak isteyenler bunuda kullanmaktan geri kalmadılar.

Sizin ülkenız dinsizliği seçtı dediler.Bizim ham sofularda hurraaaaaa!

ve günümüze kadar gelen sorunlar.

Duyarlılığınızı tebrık etmek ıstıyorum.Gerçekten harıka bır konuyu güncellemişsiniz.

3rd eng 07-17-2009 17:21

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Ben laik'im diyebilirim ama bizdeki gibi degil.bizde genel olarak dindar denilen namazini kilan her kişi pasif tehdit olarak algilaniyor,oysa resmi dini islam olan bir memlekette namaz kilan dininin gereklerini yapmaya çalişan insanlarin,tehdit olarak algilanmasi gerçekten düşündürücü.


Sonuç olarak bakildiginda devletimizin dini yoktur,ateisttir.dininin gereklerini yapanlar devletin hoş görusunden uzak yaşamaktadirlar,universite ve egitim alamamaktadirlar.devletin asli görevleri arasinda egitim varken devlet kimsenin ne giydigine neye inandigina bakmamalidir.
Insanlar devlet işlerine alinirken giyim kuşama bakilmaktadir,işe alinan ve belli bir yere gelmiş insanlar terfi alamamakta veya emekli edilmektedir.
Oysa bu ülkenin genel kurmay başkani yahudi olabiliyor,ama namaz kilan subay irticaci oluyor,disiplinsizlikten ordudan atiliyor.yargi uyeleri hep berarber kilise ve havra'larda toplanti yapabiliyor.
Dininin geregi olarak camiye giden yargi uyeleri irticaci bu ne çelişkidir.

Devlet laiklik adi altinda dinsizligi insanlara empoze etmeye çalişmaktadir.
En fazla oy alan partiler bir islam ulkesinde irticaci diye kapatilmaya çalişilmaktadir,yuksek yargi uyelerinin ne işle ugraştiklari,kimlerle temas halinde olduklarini basindan görmekteyiz.

Bir milletin kaderi birkaç kişinin agzindan çikacak kelimeye bakmaktadir,vatandaş oy veriyor,başa getiriyor,3-5 kişi buna engel olmaya çalişiyor.ne garip degil mi?

Devlet içinde yahudiler,dinsizler elini kolunu salliya salliya ortalarda gezerken,dinin geregini yapmaya çalişanlar hor görülüp,mahkemelerde sürünüyor,görevlerine geri dönebilmek için

bizde oldugu söylenen laiklik tamamen muslumanlari absorve eden bir çeşidi,devlet laikse onu meydana getiren memurlar,askerler ,subaylar,millet vekilleride mi dinsiz olmak zorundadir.?
ögrenciler anayasal olarak teminat altina alinmiş egitim haklari elinden alinmak zorundami? Devlet laik ise vatandaşlarda öle mi? Olmali?

Domakrasi bu degil,bu ortamda demokrasiden söz etmek mevzu bile olamaz.

Sölenicek tek kelime :dinsiz devlete ragmen dinine sahip çikmaya çalişan müslüman yurdum insani.

Bu ortamda ben laik degilim ve olamam muslumanim diyende olamaz!!!!!


Powered by 3rd eng

kalbi kardelen 07-17-2009 18:55

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Dediğiniz gibi ,olan gerçek anlamda islamı yaşamaya çalışanlara oluyor.
Yanı oldurtuyorlar.

Kimler mi? Türkiyemızdeki,o görünmeyen eller.
CAİ deb belgeler adlı kitapdan öyle örnekler verilmiş ki;Bence her türk genci o kitabı mutlaka okumalı.

Beyın yıkanan insanların yaşamlarından tutunuzda askeriyenın içindeki görünmeyen ellerin,nasıl emırlerle ,nasıl hareket ettıkleri açıkça anlatılmış.

Ülkemizin geleceği tehdıt altında.............

Şehıt ailelerine buradan başsağlığı diliyorum.Dışardan destekli bır terör belasına kurban gittiler.

Ya Rabbi, terör belasını ülkemizden kaldır.Düşman güçlerini ,haın emellerinde muvaffak eyleme
öpe seve bır evlat yetiştiriyorum,zamanı gelince vatan görevını yapmak üzere askere gönderecem,tüm annelerin daha önce yaptığı gibi....

Ben evladımı teröre kurban gitsin diye dünyaya getırmedim,Devletimizin içindeki hainleri ,
emellerinde muvaffak eyleme.....

Unnecessary 07-17-2009 18:55

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Alıntı:

kalbi kardelen´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 49428)
DERİN BİR KONU!

Duyarlılığınızı tebrık etmek ıstıyorum.Gerçekten harıka bır konuyu güncellemişsiniz.

katılım olursa güncellenmesi kaçınılmaz diye düşünüyorum

mhmt 07-18-2009 03:43

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Alıntı:

kalbi kardelen´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 49428)
DERİN BİR KONU!

Nereden başlasak da dolaşlassak,şanlı tarıhızın,asıl korıdorlarında.

Abdulhamıte atılan kızıl sultan iftırasından mı başlasamda gelsem laiklik konusuna,yoksa kubilay,menemen olaylarından mı?

Hz Mevlana derki;
İyi bir nıyetle atılan bır ok ,kötü bır tarafa gidebilr.

Yıne düşman kuvvetleri güzel vatanımızı elimizden almak için kolları sıvamıştı.
Din elden gidiyor,istismarları ile......

Mejburen durumu kurtaracak bır çözüm gerekiyordu.Halk arasında cahıl ham sofular vardı,bunlar çabuk gaza getırılıyordu.Bu sebebten halkın huzu için ,Laiklik getırıldı.

Din ve devlet işleri birbirinden ayıtıldı.
Amaç ;Vatanın huzuru idi.

LAİKLİK;

Amacı;Devletın düzeni ve Hukuk kurallarının akla ve bılıme dayandırılması.

Anahtar;Akılcılık ve Bilimsellik.

Yapılan işler;

Eğitim ve öğretimin bırleştırılmesi
Medenı kanunun kabulü
Tekke zavıye ve türbelerin kapatılması
Şeriye ve evkaf vekaletının kapatılması
Halifeliğin kaldırılması
not;inanç özgürlügünün getırılmesı

Niçin getırıldı?Ham sofular istedığıne inansın ortalık karışıp kan dökülmesin.

Ama ortalıkları karıştırmak isteyenler bunuda kullanmaktan geri kalmadılar.

Sizin ülkenız dinsizliği seçtı dediler.Bizim ham sofularda hurraaaaaa!

ve günümüze kadar gelen sorunlar.

Duyarlılığınızı tebrık etmek ıstıyorum.Gerçekten harıka bır konuyu güncellemişsiniz.

Acaba mı Hocam ??
Böyle olduğunu sanmıyorum. Eğer bu şekilde olsaydı, günümüzde sizin laikliğin gelmesine sebep dedikleriniz kalktığı için, laikliğinde kalkması lazımdı.

O dönemde düşmanlar "din elden gidiyor" demediler, "dini ellerinden alın" dediler. Ve sizin saydıklarınızın bu yüzden yapıldı.

Harf devrimi: Arap harflerinden uzaklaştırıp, Kuran'a yabancı ve yıllarca beraber olduğu Doğu'dan kopmak, Batıya kaydırmak için.
Kılık Kıyafet: Ey batı, bizde sendeniz, demek için.
Halifeliğin kaldırılması: İslam otoritesinin yok edilmesi. Günümüzde ne kadar ihiyacımız var, değil mi?
..

Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı.. 1924 Anayasasında "Devletin Dini İslam'dır", yazmazdı. Laiklik kavramı yine sizin dediğini gibi olsaydı, Anayasa'ya 1937'de girmezdi.
Devletin dini İslam'dır, yazılması, Laikliğin 1937'ye kadar bekletilmesi gibi durumlar, Müslüman halkın döneme göre tepkisini çekmemek için yapılan çalışmalardır.

Din elden gidiyor, diye çıkanlar ise...
Mesela, Şeyh Sait. Din elden gidiyor, diyerek çıkmıştır. Haksız mı? O tarihte, İstiklal Mahkemelerinde asılanların kim olduğuna bakınca, pekte haksız denemez.

selametle..

mhmt 07-18-2009 04:27

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demek değildir.

1-Herkes inancında hürdür
2-Kimse kendi inancını kabul ettirmek için şiddet kullanamaz.
3-Din teşkilatı devlet teşkilatına, devlet teşkilatı din teşkilatına karışamaz.

Son maddenin sebebi şudur: Laiklik bildiğiniz gibi Fransız İhtilalinden sonra, Kilisenin baskısından bezmiş halkın, kilise teşkilatı ayrı olsun, devlet teşkilatı ayrı olsun, Kilise, kendi kanununu çıkarsın, demesidir. Burada din ayrı devlet ayrı değil, din devlete baskı yapmasın, fikridir. Buna mukabil Almanya da (vs) bir kanun çıkacağı zaman Kilise'nin, Papa'nın fikri alınır.

Laiklik, Din ayrı devlet ayrı demek değildir. Mesela İngiltere Anayasasında Devletin dini: Angelikan kilisesidir, yazar. İngiltere aynı zaman da laiktir! Amerika Ülkelerinde devletin resmi Dini, Anayasalarında yazmaktadır. ABD başkanının İncil üstüne yemin etmesini hepimiz biliriz.

Laiklik Türkiye'de Din Düşmanlığı olarak uygulanmaktadır. Dine göre atılan herhangi bir adım, Laikliğe ayrıkı diyerek red edilmektedir.
Bu yüzden Türkiye'nin Laiklik anlayışını benimsemek mümkün değildir. Neredeyse Ateist bir anlayışı vardır.
Anayasa Madde 24:
Alternatif 2
(5) Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya şahsî çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla, her ne suretle olursa olsun dinî veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.

İşte burada bahsedilen istismar, din ile ilgili herhangi bir adımın atılması, devlete yönelik olursa ya da buna yorumlanırsa, anayasal olarak yasak kapsamına girer demektir.
Bu nasıl desteklenir..Kesinlike düzeltilmesi lazım. Herkes inancında hürdür, ve kimse kimseye fikrini/inancını kabul ettirmek için baskı uygulayamaz maddeleri ile...

selametle..

kalbi kardelen 07-18-2009 05:13

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Alıntı:

mhmt´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 49521)
Acaba mı Hocam ??
Böyle olduğunu sanmıyorum. Eğer bu şekilde olsaydı, günümüzde sizin laikliğin gelmesine sebep dedikleriniz kalktığı için, laikliğinde kalkması lazımdı.

O dönemde düşmanlar "din elden gidiyor" demediler, "dini ellerinden alın" dediler. Ve sizin saydıklarınızın bu yüzden yapıldı.

Harf devrimi: Arap harflerinden uzaklaştırıp, Kuran'a yabancı ve yıllarca beraber olduğu Doğu'dan kopmak, Batıya kaydırmak için.
Kılık Kıyafet: Ey batı, bizde sendeniz, demek için.
Halifeliğin kaldırılması: İslam otoritesinin yok edilmesi. Günümüzde ne kadar ihiyacımız var, değil mi?
..

Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı.. 1924 Anayasasında "Devletin Dini İslam'dır", yazmazdı. Laiklik kavramı yine sizin dediğini gibi olsaydı, Anayasa'ya 1937'de girmezdi.
Devletin dini İslam'dır, yazılması, Laikliğin 1937'ye kadar bekletilmesi gibi durumlar, Müslüman halkın döneme göre tepkisini çekmemek için yapılan çalışmalardır.

Din elden gidiyor, diye çıkanlar ise...
Mesela, Şeyh Sait. Din elden gidiyor, diyerek çıkmıştır. Haksız mı? O tarihte, İstiklal Mahkemelerinde asılanların kim olduğuna bakınca, pekte haksız denemez.

selametle..

cevap yazdığınız için teşekür ederim .Bu da başka bır pencereden bakış tabıkı,

1924 Anayasası
-------------------------
Türkiye devleti bır Cumhurıyettır.
Devletin dini islam,Dili Türkçedir.Başkent Ankaradır.
Kabıne sıstemı
Güçler ayrılığına sözkonusu olacaktır.

1928 Anayasası
----------------------
Devletın dını maddesı anayasadan çıkacak.
1930 da 6 ilke Anasayaya gırecek.

Dolayısıyla

Çok partili hayata geçiş.(tek bır parti yok,başka düşüncelere sahıp olanların kavga yapmasına gerek kalmadan ,istedikleri partıyı kurabılme durumunun başlaması)

Halk fırkası; 2. TBMM nın açılışından 2 gün sonra kuruldu.

Programda 6 ilke vardı

CUMHURIYETÇİLİK
MİLLİYETÇİLİK
HALKÇILK
DEVRİMCİLİK
DEVLETÇILİK

Halk fırkasının kurulma amacı;Yapılacak devrimleri,parti programı dahılınde,hlka sunmak,ve böylece halkı bılgılendırmek.

Cumhuruıyet dönemlerindeki ilk mualefet partı; 1924 Terakı perver cumhurıyet fırkası
KURUCUSU;Mustafa Kemalın sılah arkadaşları.

AMACI;Demokratık rejımı güncelleştırmek(halk içinde din sömürüsünü kullanmalarına olan olanağı ortadan kaldırmak.)

Şeyh saıd ayaklanması
---------------------------------
Din sömürüsü
Dış etken (musulu almak isteyen ingilizlerin,Türk halkı üzerindeki oyunları olduğunu ,hangı tarıh kıtabı ınkar edıyor?

ısmını yazar mısınız?

Doğu anadoludakı sosyo ekonomık durum.

BÜYÜYEN AYAKLANMAYA MECLİSİN ALDIĞI ÖNLEMLER
*Seferberlık ılan edılecek
*ıstıklal mahkemeleri kurulucak
*terakkı perver cumhurıyet fırkası buyuzden kurulmuştur.

1926 mustafa kemale suıkast gırışımı
Rejım karşıtı bır tehtıttır.

Üzülerek yazma durumundayım ki;o günlerdekı düşünceler içinde bulunduğumuz ana kadar gelebılmıştır.

bunu da inkar edebılır mısınız?

Serbet cumhurıyet fırkası 1930
Kurucusu;Fetı bey
program;liberal ekonomı
cumhurıyetçiliğe ve laikliğe bağlıdır.

zıt düşüncelerin olumsuz etkılerı nedenıyle partı fetı bey yanı kurucusu tarafından kapatılır.

Arkasından MENEMEN OLAYI,ızmırın menemen kasabasında gerçekleşmıştır.

*Kubılay şehıt edılmıştır
SEBEB;Rejım karşıtı olma durumu

1946
Demakratık partı kuruldu
1950 Demakratık partı ıktıdar oldu.

GELELİM SIZIN DIN SORUNU DEDİĞİNİZ ;ŞEYH SAID AYAKLANMASININ
AYRINTILARINA

ıRAK'I almak ısteyen ıngılızler musul sorununu başımıza açtılar.Ama dırek musul üzerinde propaganda larına ara verip,din elden gidiyor şeklinde şeyh saıd ayaklanmasını çıkardılar.

Halbuku osmanlı ımp.ıçınde onca fazla etnık gurup varken 600 yıl kardeşçe yaşadılar.N e zamanki coğrafı keşifler başladı,

insanlar zengınleşebılmek ıçın değişik yollar aradlar.

ipek ve baharat yollarını kaşfettıler,ümit burnunun yanında...


Neyse ben fazla derıne inmeden,musula gerı döneyım inşAllah,

Bu arada musul sorunu hala çözüme ulaşamamıştır.(ırak sorunu)

Hergün tv de izlemekteyız ,Irakta yaşanan açı ölümleri.

sevgili arkadaşım,tarıhi seven bızdendır,yorumu herne olursa olsun.
Tarıhı sevenı bende severım.

mhmt 07-18-2009 13:53

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Şeyh Sait ayaklanmasının Din sömürü ve İngiliz ajanlığı ya da destekçiliği olduğunu söyleyen Tarih kitaplarında delil var mı? Yoksa sadece yorum mu?

Buradaki mesele şu: Şeyh Said isyanından önce oluşan ortam, insanları o kadar ezmişki, Cumhuriyetin ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'na girişler gerçeği gösteriyor. Millet, kurtuluş olarak görmüştür. Şeyh Said isyanı bahane edilerek TCF'da kapatılmıştır. Rejimin henuz oturmadığı düşünülerek, çok partili hayatı erken görmüşlerdir.
..

Konuyu dağıtmadan, şu soruyla gidelim müsadenizle..

Laiklik, neden gerekliydi?

Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra, Osmanlı tarzında bir devlet yapısı isteyenlerin önünü tıkamak için getirilmiştir. Çünkü, Osmanlı Dini yapıda bir devlettir. Haliyle, buna mukabil devlet tarafından atılan tüm adımlar, Osmanlı özlemi içinde olanları engellemeye yöneliktir.

Şeyh Said isyanı da işte bu yüzden çıkarılmıştır. Din sömürüsü/istismarı dediğimiz şey nedir? Ben, İslami bir yapı istiyorsam bu istismar olur mu? Şeyh Said böyle bi yapı istemiştir. Bu isteği, dini görüşünden gelmektedir. Neden böyle düşünüyorsun, denir mi? Denemez. Çünkü bir insanın isteği, dininden gelir, yetişmesinden gelir, etrafından gelir, her yerden gelebilir. Önenmli olan, nereden geldiği değil, fikrin kendisidir. Şeyh Said bunu istemekte haklıdır.
Olayı tetikleyen olayda ise, İsyan başlamadan önce oraya giden jandarma müfrezesinin, mahkumları almak isterken Şeyh Said'le anlaşmaya yanaşmaması da düşündürücüdür! Çünkü, Kurtuluş Savaşında, İNGİLİZLER ile savaşan da Şeyh Said'dir.

Musul meselesinde gelince..
İsmet İnönü, Musul'u Lozan'da kaybetti zaten. Bunu Lord Kurzon'un Hatıratlarında itiraf gibi bahsetmesinden anlamak mümkün.
(Kadir Mısıroğlu/Lozan Zafer mi? Hezimet mi?)

Biz Laikliğe dönersek.. Ülkede sadece Şeyh Said değildir buna karşı olan. İnsanlar, Halk Fırkası varken, göstermeklikte olsa kurulan muhalefete akın akın geçmişlerdir! Neden? Çünkü, millet geçmişinden kopmak istemiyor. 1 gecede cahil bırakılmak da istemiyor. Yazı dili değişsin istemiyor. Şapka kanunu getirilerek, fes giyenlerin idamını da istemiyor. İskilipli Atıf Hocaların asılmasını da istemiyor. "Mahkumun idamına, bilahare dinlenmesine" yi duymakta istemiyor.

Şimdi, millet Laiklik diye dayatılan baskıyı istememekte haksız mı?
...

Günümüz de Laiklik adına yapılan uygulamalara hiç girmiyorum...

selametle..

kalbi kardelen 07-18-2009 18:07

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Şeyh Sait, 13 Şubat 1925′te Ergani ilçesine bağlı Eğil bucağının Piran köyünde ilk defa isyana başlamıştır. Önce Genç ilinin merkezi Darhani’yi ele geçirmiş, bir alayı geri çekilmeye mecbur ettikten ve bir süvari alayını da pusuya düşürdükten sonra, Elazığ’ı almıştır. Daha sonra asiler, Diyarbakır’a yürüyerek şehri ele geçirmek istemişlerse de bundan bir sonuç alamamışlardır.

Olayın başlangıcında, Ali Fethi Okyar Hükümeti isyanı bölgesel ve çabuk bastırılacak bir olay olarak değerlendirmiştir. Ancak isyanın süratle yayılması; Diyarbakır, Elazığ ve Genç vilayetlerini içine alması ve genişlemeye başlamış olmasından ötürü hükümet bir ay süre ile bölgede sıkıyönetim ilan etmiştir. Olay, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni tehdit eden, inkılaplara karşı bir isyandır. Bükreş’te toplanan Hilafet Kongresinde Vahdettin taraftarları Türkiye’de suikastlar düzenleyerek ve isyan çıkararak karşı ihtilale teşebbüs kararı almışlardı. Karşı ihtilali hazırlamakla görevli ihtilal komitesi, ülke içinde gizli beyannameler dağıtıyor, gezici hocalar ve seyyar satıcılar eliyle devrim (inkılap) hamlelerini kötülüyor, hilafet lehine telkinde bulunuyordu. Hilafet komitesi, Şeyh Sait’le anlaşarak ihtilal hazırlığı yapmıştı.
I. Dünya Savaşı’nın sonucu Osmanlı İmparatorluğunun dağılması ile, Kürtler de bağımsızlık peşine düştüler. Bu amaçla kurulan, Kürt Teali Cemiyeti, İngiltere’nin mandası altında bağımsız bir Kürt Devleti kurmayı öngörüyordu. Bu cemiyet, Cumhuriyet’in ilanından sonra resmen dağıldı ise de, Kürt İstiklal Komitesi adı altında faaliyetine devam ediyordu. İsyan başladıktan sonra, Seyyit Abdülkadir, İstanbul’daki Kürtleri, silahlı bir irtica hareketine sevke teşebbüs etmiş, bu yolda planlar hazırlamıştır.


Şeyh Sait olayının ayrıca İngilizlerle de ilgisi vardı. Lozan’da halledilmeyen Musul sorununun 1924 yılında İstanbul’da toplanan İngiliz Konferansının sonuç vermemesi üzerine, Milletler Cemiyeti’ne götürülmesi gerekliydi. İngiltere bir taraftan Musul halkının Türkiye ile birleşmek isteğini önlerken, diğer taraftan da Türkiye dahilinde, isyan ve kargaşalık çıkararak Türkiye’nin siyasal istikrarını sarsmaya çalışıyordu. Bu sırada kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, kısa zamanda padişah taraftarı şeriatçı ne kadar muhalif varsa hepsini içine almıştı. Sıkı ve sert tedbirler alınması zorunluluğu ile Ali Fethi Bey (Okyar) Başbakanlık görevinden ayrılmış, yeni hükümeti İsmet Paşa kurmuştu. Güvenoyu alan yeni hükümetin ilk işi, isyan karşısında hükümete yetkiler veren Takrir-i Sükun Kanunu ve biri Ankara’da diğeri isyan bölgesinde olmak üzere iki tane İstiklal Mahkemesi kurulması hakkındaki kanunu, TBMM’nden çıkarmak olmuştur.


Takrir-i Sükun Kanunu, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Şeyh Sait isyanının ve diğer tehlikelerin ortaya koyduğu engelleri önlemek amacıyla 4 Mart 1925 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Önce iki yıl için çıkarılan kanun, iki yıl daha uzatıldıktan sonra 4 Mart 1929′da yürürlükten kaldırılmıştır. Yapılan planlı askeri harekat sonucunda isyancılar mağlup edildi ve elebaşları hemen yakalandı. Suçluların, İstiklal Mahkemesinde yapılan muhakemeleri esnasında, asilerin sözde dini ve şeriatı kurtarmak perdesi arkasında, memleketi parçalayıp bir Kürt devleti kurmak amacıyla harekete geçtikleri ve gizli bir şebeke teşkil ettikleri belirlenmiştir. Sonuç olarak, Şeyh Sait ve Seyyit Abdülkadir de dahil olmak üzere bütün elebaşılar idama mahkum edilmiş ve hüküm derhal yerine getirilmiştir.

Suçluların İstiklal Mahkemesi huzurunda yaptıkları itiraftan kesin olarak anlaşılmıştır ki Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın programında yer alan, dini fikir ve inanışlara hürmet edileceğine ve idarelerde yerinden yönetim (Adem-i merkeziyet) usulünün uygulanacağına dair hükümler ve parti mensuplarının bu hükümlere dayanarak yaptıkları propagandalar, ayaklanmayı tertip edenlerin işine yaradığı gibi, halka isyan cesaretini de vermiştir. Bu nedenlerle Doğu’da Diyarbakır’da bulunan İstiklal Mahkemesi, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kendi bölgesi içinde bulunan bütün şubelerinin kapatılmasına karar vermiş, Ankara’daki İstiklal Mahkemesi de, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adına yapılan propagandalarda dinin ve dince mukaddes olan şeylerin, siyasal amaçlara alet edildiğini belirleyerek, bu Fırka’nın durum ve çalışma tarzı hakkında Hükümet’in dikkatini çekmiştir. Diyarbakır ve Ankara İstiklal Mahkemelerinin kararlarını dikkate alan Cumhuriyet hükümeti, Takrir-i Sükun Kanununa dayanarak, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın bütün şube ve merkezlerinin kapatılmasına 3 Haziran 1925 tarihinde karar vermiştir.



Öncelikle cevap yazdığınız içn yenıden,çok teşekür ederim.

Yukarıda bır soru sormuşsunuz.

Şeyh said ayaklanmasının ,musul sorunu ıle bır alakası varmı nerede yazıyo şeklınde ,yoksa bu bır yorum mu?

Size cevap yazmak içn ,kesınlıkle emın olduğum halde ,bırde internetten bulup alıntı yaptım.
Yukarıda okuduğunuz alıntı,sorunuzun cevabı olabılır mı?

Sevgilerimle.....

kalbi kardelen 07-18-2009 18:22

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

mhmt´isimli üyeden Alıntı
Acaba mı Hocam ??
Böyle olduğunu sanmıyorum. Eğer bu şekilde olsaydı, günümüzde sizin laikliğin gelmesine sebep dedikleriniz kalktığı için, laikliğinde kalkması lazımdı.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Kalbı kardelenden alıntıdır.-
----
GELELİM SIZIN DIN SORUNU DEDİĞİNİZ ;ŞEYH SAID AYAKLANMASININ
AYRINTILARINA

ıRAK'I almak ısteyen ıngılızler musul sorununu başımıza açtılar.Ama dırek musul üzerinde propaganda larına ara verip,din elden gidiyor şeklinde şeyh saıd ayaklanmasını çıkardılar.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------mhmt alıntıdır.

Şeyh Sait ayaklanmasının Din sömürü ve İngiliz ajanlığı ya da destekçiliği olduğunu söyleyen Tarih kitaplarında delil var mı? Yoksa sadece yorum mu?


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kalbı kardelen den alıntıdır.


Şeyh Sait olayının ayrıca İngilizlerle de ilgisi vardı. Lozan’da halledilmeyen Musul sorununun 1924 yılında İstanbul’da toplanan İngiliz Konferansının sonuç vermemesi üzerine, Milletler Cemiyeti’ne götürülmesi gerekliydi. İngiltere bir taraftan Musul halkının Türkiye ile birleşmek isteğini önlerken, diğer taraftan da Türkiye dahilinde, isyan ve kargaşalık çıkararak Türkiye’nin siyasal istikrarını sarsmaya çalışıyordu. Bu sırada kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, kısa zamanda padişah taraftarı şeriatçı ne kadar muhalif varsa hepsini içine almıştı. Sıkı ve sert tedbirler alınması zorunluluğu ile Ali Fethi Bey (Okyar) Başbakanlık görevinden ayrılmış, yeni hükümeti İsmet Paşa kurmuştu. Güvenoyu alan yeni hükümetin ilk işi, isyan karşısında hükümete yetkiler veren Takrir-i Sükun Kanunu ve biri Ankara’da diğeri isyan bölgesinde olmak üzere iki tane İstiklal Mahkemesi kurulması hakkındaki kanunu, TBMM’nden çıkarmak olmuştur.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kalbı kardelen den alıntıdır.

Öncelikle cevap yazdığınız içn yenıden,çok teşekür ederim.

Yukarıda bır soru sormuşsunuz.

Şeyh said ayaklanmasının ,musul sorunu ıle bır alakası varmı nerede yazıyo şeklınde ,yoksa bu bır yorum mu?

Size cevap yazmak içn ,kesınlıkle emın olduğum halde ,bırde internetten bulup alıntı yaptım.
Yukarıda okuduğunuz alıntı,sorunuzun cevabı olabılır mı?

Sevgilerimle.....

alptraum 07-18-2009 18:45

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Elhamdülillah ben müslümanim. Laik olan devlettir ve devlet benim hayatimdaki dünyevi gayelerimden birkacbinden bir tane arac olup benim hayat safimda cok fazla yer kaplamamaktadir.

kalbi kardelen 07-18-2009 19:15

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

sevgil mhmt size açıklayıcı bılgilerinizden dolayı teşekür ederim,amacım sıze mualefet olmak değil,ancak ben tam bır tarıh koliğim.

okulyıllarıda ,ozamanlar onluk sıstem vardı,Tarıh notumum 7 ye düştüğünü ,matematığiminde^
3'e çıktığını bılmem

Bana tarıhı anlat desenız ve bırgün yanımda kalsanız,bırsonraki gün, eminim benım çok işim vardı hoşçakal derdiniz.

Ama sıkı münazaracı olduğunuz kesin ,valla tebrık ederim.Ben tarıhı çok sevıyorum.Tarıhı sevenleride.

Aslında sızınle bırde beyını yıkanmak için dışarı götürülenlerin münazarasını yapmak isterim.

mhmt 07-18-2009 20:11

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Ben tarihi sizin kadar bilmem.
Allah ilminizi artırsın. Ben, hocasına göre tarih dersini sevip sevmememe dönemleri yaşadım :)
...

Şimdi, konu Laiklik üzerinden daraldı ve Şeyh Said'e kilitlendik.
Şeyh Said meselesinde, siz haklı olsanız ya da ben haklı olsam çok bişey farketmez. Çünkü, Laiklik meselesinin tek olayı Şeyh Said değildir.

Ama yine de bu konuyla ilgili bir kaç mesele var.
Şeyh Said hakkında astığınız yazı için sağolun. Lakin bu konu bir delil teşkil etmiyor. Sadece olayların yorumlanışı, Şeyh Said'in Dini istismar ettiğini ve İngilizlerin oyunuyla isyan ettiğini söylüyor. Ama bir delil, belge yok. Ya da bununla ilgili bir konuşma.

Bakın İsmet İnönü, bu isyandan sonra hatıratlarında ne demiş:
"Şeyh Said isyanını doğrudan doğruya İngilizlerin ha*zırladığı veya meydana çıkardığı hakkında kesin deliller bu*lunamamıştır.." (İsmet İnönü, Hatıralar, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1987, c.2, sh. 202.)

Ayrıca, İstiklal Mahkemesinde Şeyh Said İsyan etmesindeki amacı açıklıyor:
"Kıyamınızın esbabı nedir? Onu söyleyiniz.
Şeriat meselesi. Bir de Sebilurreşad'ın yazdıkları hid*detimizi arttırıyordu. Ben bu fikri, yazı ile halletmek için gidip münakaşayı ilmiye yapayım dedim ve bâzı rüfeka bulmak is*tiyordum. Fakat kader-i ilâhî beni Piran 'a sürükledi.

İsyan hareketini nasıl düşündünüz? Nasıl buldunuz, sizi teşvik edenler var mı?
Hâşâ, ilham... İlham vaki olmadı. Kitaplarda gördük. İmam ne vakit Sedat'ın ahkâmını icra etmezse, üzerine kıyam vacibdir. Hükümete Şeriat meselesini anlatmak istedik. Hiç ol*mazsa bt kısmının icrasını talep edecektik. Allah'ın kaderi beni bu işe düşürdü. İçine bir düştüm, bir daha çıkamadım.

Bu kıyamın hiç şartı yok mu ? Bunun şartları nedfr?
Şartları bilmiyorum. Şer'an vacib diye biliyorum.
(Şeyh Said İsyanı, Ahmet Süreyya, Dünya Gazetesi, Tef. No: 58 vd'dan naklen İlhamı Araş, Adım Şeyh Said, İst. 1994, sh. 115-117.)

İfadesinde, devamla niyetini, yaptığı vaazla da açıklar:
"Köyde hükümetin îslâm dinine aykırı bazı hareketlerini ele alarak vaaz verdim ve dedim ki: "Medreseler kapatıldı, din ve vakıflar bakanlığı kaldırıldı ve din mektepleri Milli Eğitime bağlandı. Gazetelerde birtakım dinsiz yazar*lar dine hakaret etmeye, Peygamberimize dil uzatmaya cür'et ediyorlar. Ben, bugün elimden gelse, bizzat dö*vüşmeye başlar ve dinin yükseltilmesine gayret eder*dim." İsyan hakkında hiçbir taraftan telkin gelmedi, isyanı kendi düşüncem, kanaatim ve mefkuremde tasavvur ve tasmim etmiştim. Çalışmalarımı da tek başıma yaptım. Zaten Piran'da verdiğim bu vaaz üzerine de mefkuremi icraya karar verdim."
(Behçet Cemaİ, Şeyh Said İsyanı, Sel yayınlan, İst. 1955, sh.24.)

Bu kısım Şeyh Said ile ilgili olan kısımdı.
...

Laiklik meselesine gelirsek..

O dönemde yaşayan halkın büyük bir çoğunluğu, Cumhuriyet döneminde çok partili hayata geçiş denemesinin ilk adımı olan TCF'na denen akın akın geçmek istedi, sizce? Hem de Mustafa Kemal hayatta olmasına rağmen ve Halk Fırkası varken? Sonra, TCF Şeyh Said isyanı sebep gösterilerek kapatıldı.

Kapatılmasına bir sebepte parti programındaki 6. madde olarak gösterilmiştir: "Fırka, efkâr ve itikadat-ı diniyyeye hürmetkardır" Bu maddenin ters olan yanı var mıdır sizce? Mesela, laikliğer ters mi?

selametle..

Unnecessary 07-18-2009 20:43

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Selamun aleyküm..
Öncelikle herkezin yazdığını çok ayrıntısına girmeden okudum kaba bir şekilde geçtim baya derine inilmiş ne güzel ! :) fakat bunları hep tarih dersinde hocalarımız anlatırdı ve bana hep ninni gibi gelirdi ezber sevmediğim için ınkılap ve tarih dersinde hep kopya çekerdim neden? çünkü tarihimi bana çok yanlış anlattıklarına inanırdım belkide hep yalan dolan kandırmaca bence:)
neden böyle belkide laiklik kavramını sevmediğim için
acaba laiklik bu kalıplaşmış şeyler dışında bir şey mi
bence laiklikk sadece yıkma politikası!!

ben laikliğin her türlüsüne karşıyım Laik ise bir insan Müslüman olamaz!
çünkü laik olan insan egemenliğin kayıtsız şartsız milletindir politikasını ilelebet müdafa etmesi gerekiyor ve atatürk'e sahip çıkması gerekiyor vallahi benim kellem gitse yapmam!
Laiklik sadece tağut Laiklik misyonu bir oyun bu 6 ilkeden sadece biri ve en adisi bence ..

kalbi kardelen 07-19-2009 08:52

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Bugün ellerimizi semaya açalım
Bugün günahlardan olabıldığince kaçalım
Bugün engizli incilerimizi,onun içn saçalım.
Çünkü bugün kandil,
Tüm sitenın mıraç kandilini kutlarım.


MİRAÇLA GELEN HEDİYELER.



Birincisi:
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün iman hakikatlerini gözleriyle gördü. Melekleri, Cenneti, âhireti, hattâ Cenab-ı Hakkın cemâlini gözleriyle müşahede etti. Sözlerinde ve vaadinde en küçük bir hilafı, aksi beyanı olmayan o yüce insan mü'min ruhlara manen şöyle diyordu: “Sizin inandığınız, melekleri, âhireti, Rabbinizin Nur cemâlini bizzat gördüm; bu iman esasları vardır, mevcuttur; tereddüt ve şüphe etmeyiniz.” Böylece mü'minler sonsuz bir imana ermenin saadetine kavuştular.



İkincisi:
İnsan herşeyi merak ediyor. Ayda hayat var mı, yok mu diye araştırıyor. Halbuki Ay O Ezelî Sultanın memleketinde ancak bir sinek kadar yer kaplıyor.
Mü'minler merak ediyorlar. “Rabbimiz bizden ne istiyor? Acaba ne yaparsak Rabbimiz bizden razı olur? Bir yolunu bulsak da doğrudan doğruya Rabbimizle muhatap olsak, bizden ne istiyor, anlasaydık” derken, İki Cihan Serveri yetmiş bin perde arkasından ezel ve ebed Sultanının razı olacağı amelleri Miraç meyvesi olarak getirdi beşere hediye etti. Bu hediye başta namaz olmak üzere İslâmın diğer esasları ve ibadetleridir.


Üçüncüsü:
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam ebedî saadet definesinin anahtarını alıp getirmiş, cinlere ve insanlara hediye etmiştir. Peygamber Efendimiz kendi gözüyle Cenneti görmüş, sonsuz saadetin varlığını müşahede etmiş ve bu büyük müjdeyi haber vermiştir. Öyle ki, bir adama idam edileceği anda affedilerek padişahın yakınında bir saray verilse ne kadar sevinir.
Öyle de bütün cinler ve insanlar sayısınca toplu bir müjde olan bu sevinç ne kadar önemli ve değerlidir.


Dördüncüsü:
Peygamber Efendimiz Miraçta Cenab-ı Hakkın cemalini görme nimetini tattı. Bu manevi nimetin Cennette mü'minlere de nasip olacağı müjdesini verdi. “Ayın on dördünü nasıl açıkça gözünüzle görüyorsanız, Rabbinizi de öyle Cennette apaçık göreceksiniz” buyurarak bu ezelî müjdeyi bizlere hediye olarak getirdi.


Beşincisi:
İnsan kâinatın en kıymetli bir meyvesi ve Kâinat Sahibinin en nazlı bir sevgilisi olduğu Miraçla anlaşıldı. Kâinata nisbetle küçük bir varlık, zayıf bir canlı olan insan bu meyve ile öyle bir dereceye çıktı ki, bütün varlıklar üzerinde bir makam ve mevki kazandı. Çünkü rütbesiz bir askere, “Sen paşa oldun” dense ne kadar sevinir.
Öyle de âciz, fani, devamlı ayrılık ve zeval tokadını yiyen biçare insana birden, "Sonsuz ve baki bir Cennette Rahman ve Rahîm olan 'ın rahmetine gireceksin" dendiğinde o insan ne kadar büyük bir mevki ve makama çıkar. Cennette hayal hızında, ruh genişliğinde, akıl akıcılığında, kalbin bütün arzularında Cenab-ı Hakkın ebedi mülkünde seyir ve seyahate erecektir. Cenab-ı Hakkın nur cemalini seyretme nimetini tadacaktır. Böyle bir insanın kalb ve ruhu ne kadar büyük bir sevince kavuşur değil mi? Miraçın bu meyvesi insanın en büyük arzu ve hedefidir. (Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, 31. Söz.)

************************************************** ************************

MHMT' cim

Münazarasını yaptığımız bu davadan çekiliyorum,Çünkü bır kardeş olarak ben senı çok sevdim.

Kaldıki; Tartih zaten yaşandı bıttı,kaybettıklerimizi kaybettik,Ama izin verirsen,
münazara konusunu değil, ama senı kazanma arzusundayım.

Sevgi en büyük nimettir.Sevginin engüzel işlendiği ilahilerden birinin de sözleri yanılmıyosam şöyleydi.

Ben bır yüzü karayım
Sana nasıl ,varayım
Ya kime yalvarayım.
Meded ya Allah.

Ömrümü ettim heder
Bana kulum de yeter


Ümmet et habıbıne
Gönüller tabıbıne.
Rahmeyle.
Meded YA aLLAH.

Şu kalbi kardelen kardeşinide dualarında hatırlarsan,benı memnun edersın.

Bende sızlerı dualarımda ,anıcam inşAllah.

Sevgilerimle.
Rahmana emanet ol.

mhmt 07-19-2009 13:43

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Bil mukabele Hocam..
Sizin de Miraç Kandiliniz mübarek olsun..

Herşeyin Hayırlısı..

selametle..

kalbi kardelen 07-19-2009 13:54

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

Alıntı:

mhmt´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 49650)
Bil mukabele Hocam..
Sizin de Miraç Kandiliniz mübarek olsun..

Herşeyin Hayırlısı..

selametle..


Aynı dili konuşanlar değil,Aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır.

Miraçla aynı duyguyu paylaştık.Dualarda buluştuk.

Laiklik konusunu izleyenlere duyurulur.

Unnecessary 07-19-2009 14:22

--->: Laik miyiz Değil miyiz ?
 

:) Çok güzel çok teşekkürler


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:34 .

2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük