O, Yegane Sığınak; O, Biricik Sevgili...
Bu bir aşktı. Bir güzellikti bu. Güzellik ile aşkın paralellik prizmasıydı. Bu güzellik cihanı gösteren bir ayna; bu aşk o aynanın cilasıydı. Güzellik olmasa aşk ortaya çıkmaz; aşk olmasa güzellik yüz göstermez.Aşksız güzellik bayağıdır; güzellikse aşk pazarında mezat...

İşte Leylâ, işte Mecnun. Mecnun rahatı arttıran bir sırça kadeh; Leylâ onun saf şarabı. Mecnun'un olgunluğu Leylâ'dan; Leylâ'nın dilberliği Mecnun'dan. İki bedene bir gerçek; iki surete bir ruh.

Buydu Leylâ'yı perilerle tarttıran, hurilere kıskandıran. Buydu, canına Mecnun'un cemal ateşini vuran. Belâ da buydu, yangın da. Dert ile ağlayan da bu, derde salan da. Çaresizlerin çaresi, hastaların merhemi.

O'ydu yegâne dert ortağı.

O'ydu her kapıyı açan ve kapayan.

O'ydu suretleri ve canları bilen. Her şeye hâkim olan O; her şeyi takdir eden O.

Her şeye rıza da O'ndan; “Lâ” ve “İllâ”nın sahibi de O...

Var eden de, yok eden de O...

O, yegâne sığınak; O, biricik Sevgili.

İskender PALA - Leyla ile Mecnun kitabından

__________________