Gönlüme taht kurmus, baş köşede oturuyor, durmadan çağırıyor, çekiyorsun beni kendine..Bir girdaba mı sürüklüyorsun beni, yoksa mutluluğa mı bilmiyorum..Nesin ki bu derece beni kemirip kemirip bitiriyorsun?


Bogazda ucan her martı da umutlarım gizli benim..Hepsine de fısıldadım umutlarımı..Engin maviliklerin derinlerinde parıldayan bir ışık görürlerse onun benim umudum oldugunu fısıldadım onlara..O umutlar o engin maviliklerin derinlerinde olabilirler ama gün gelecek o maviliklerin üstüne çıkacak işte o zaman parıldayacaklar dedim..Tamam dediler İstanbul..Dokunmayacaklarına dair söz verdiler bana..


O masmavi insanı büyüleyen muhteşem boğazın mı benliğimi çeken yoksa ayasofyanın ilginç mimarisi mi?Çamlıcanın tepeden bir kartal gibi süzülüşü mü yoksa Fatih'in gönüllere su serpen mistik havası mı ceken tarafın beni..O eşsiz engin maviliklerin karşısına geçip kendimi yaptıklarımı, yapacaklarımı, sorgulayıp yargılamayı mı özledim yoksa?


Çagırıyorsun beni ama bekleme gelemem ben daha İstanbul..Ne zamanki tamamladım kendimi, ne zamanki hamlıktan olgunluğa adım attım ve ne zaman bana söz veren martılar sözlerinde durup umutlarımı bir sır olarak sakladılar , o zaman gelirim..Umutlarım ne zaman engin maviliklerin üstüne cıkar o zaman gelirim..Sana ayak basarken ne zamanki çocuklar mendil satıp, cam silmeyi bırakırlar o zaman gelirim..Bekle İSTANBUL bekle.Ben yine gelirim sana..Umutlarım bir bir ışıldadıgında yeni umutlarımı fısıldamak için gelirim sana..


Güzelliklerin umuda bağlandığı şehre sevgilerimle GELİRİM..




[SES]http://www.musicwebtown.com/sahinavci/playlists/75468/1195979.mp3[/SES]