SUDAN



Yüzölçümü : 2.505.813 km²



Nüfus : 25.164.000



Başkent : Hartum



Önemli Şehirler : Hartum, Omdurman, Kuzey Hartum, Port Sudan



Yeri : Libya, Mısır, Etiyopya, Kenya, Uganda, Zaire, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad ile komşudur.



Din : İslam, Fetişizm



Dil : Arapça ve yerel ağızlar



Para birimi : Sudan Lirası



Önemli coğrafi yerler : Nuba dağları, Cebel Marra dağları, Nil nehri.



MEROE (MÖ 6. Yüzyıl Sudan)



Kaboshia şehrinin yakınındadır.



MÖ. 5 yüzyılda yaşayan Yunanlı tarihçi Heredot, Güneşin Masası adlı bir türbeye ev sahipliği yaptığı söylenen, Etiyopya'nın ücra bölgesini tasvir etmişti. Memurlar her gece, Meroe kenti civarındaki bir bölgede yer alan bu masaya pişmiş et koyuyordu. İsteyenler bu eti alabiliyordu. Meroe kralı, et ve sütle beslenen vatandaşlarının 120 yıl yaşamasıyla övünüyordu. Bu beslenmeye dair iddialar kanıtlanmamış olsa da, Meroe, MÖ 6. yüzyıldan MS 2. yüz kadar ayakta kaldığı sanılan ve etkisi Nil'de yüzlerce mil yayılan güçlü bir Afrika eyaletinin başkentiydi. Merkezin yakınındaki kazılar sonucunda ortaya çıkarılan bir binaya, Heredot'un tarifinden ve üzerinde bir güneş figürü bulunan taş parçası yüzünden Güneş Tapınağı adı verildi. Binada, platform üzerinde yer alan duvarları fetih sahnelerinin tasvir edildiği rölyeflerle süslü bir mabet bulunuyor. Meroe'deki Etiyopyalılar'dan bahseden diğer Yunanlı ve Romalı yazarlar burayı, 1772'de Avrupalı kaşif James Bruce'un, Khartoum'un 100 mil rastladığı kalıntıların klasik edebiyat eserlerinden hatırladığı yere ait olduğunu tahmin etmesini sağlayacak kadar detaylı tasvir etmişti. Arkeologlar, 20. yüzyılda burayı incelemeye geldiğinde, çok sayıda mezar, dini bina, çitlerle çevrili bir kraliyet bölgesi, çömlekler, mücevherler ve metal eşyalar bulsa da, keşfedilmeyen daha çok şey var ve burası gizemini koruyor. Bunlardan biri, çözmeye dair tüm girişimleri sonuçsuz bırakan Meroit dili. Meroe'nin bir zamanlar Mısır'a ait olduğu sanılan bir bölgenin başkenti olduğu sanılıyor. Halk güçlendikçe, kuzeydeki komşularını , bastırdı, ancak sanat ve mimarilerinde Mısır etkisi sürdü. Mısır dini de önemini korudu. Apus, Amin ve Isis'e ait tapınaklar bulunuyor. Devasa duvarları ve iki boyutlu oymalarıyla tapınaklar Mısır tarzında. Meroe kralları ve kraliçeleri, kumtaşı ya da kiremit piramitlerin içine gömülüyordu. Hem Roma, hem de Mısır tarzına ait detayların görüldüğü bazı yapılarda, Orta Doğu etkilerine de rastlanıyor. Binalardan biri, Roma hamamının birebir kopyasıdır. Açıkça, Meroitler, diğer kültürlerden esinlenmiş bir topluluk. Mısır hakimiyeti sona ermiş olsa da, Meroitler, Mısır'ın temsil ettiği değerleri reddetmedi. Sanatlarından anlaşıldığı kadarıyla, fillere ve aslanlara önem veriyorlardı. Zenginliklerinin kaynağı demir rezervleriydi. Bronz, cam hatta gümüş ihraç ettiler. Krallar tarafından yönetilseler de, kraliçeler önemli otorite figürleriydi. Yazılarını okuyamadığımız için, hayat tarzlarına dair tahmin yürütmekle yetiniyoruz.