Doğa, doğa olayları, bitkiler ve hayvanlar yıllardan beri insanların ilgisini çekmiştir. İnsanların gözlem ve ilgisi, bugünde artarak sürmektedir. Çünkü, insanlara ilgi duydukları her şeye merakla yönelir. Bu ilgiye insanlar, olaylar ve varlıkla ilgili ‘neden, nasıl’ sorularını sorar. Sonuçta bilimsel sorunlar da bu meraklı sorulardan doğar. Yanıt bulunması gereken bu sorular insanları düşünmeye, yeni gözlemler yapmaya ve araştırmaya zorlar.

İnsanların merak ettikleri her soruya yanıt bulmaları pek kolay değildir. Ancak, soruları doğru ve anlaşılır şekilde sorabilmek, bazen sorunu çözmek kadar zordur. Soruları yerli yerinde ve herkesin anlayacağı şekilde ortaya koymak yaratıcı bir yeteneği gerektirir.

Bilimsel problemlerin çözülerek geçerli sonuçlara ulaşabilmesi için çalışmalar belirli plan ve programa göre yapılmalıdır. Kısaca bilimsel yöntem denilen planın temeli, düşünmeye ve çeşitli kaynaklardan yararlanabilmek için araştırmayı öğrenmeye dayanır. Eğitim, öğretim ve diğer kültürel etkinliklerin amacıda bireyleri, sorunlarını çözme çabalarında düşünme ve araştırmaya dayalı bilimsel yöntemi kavramaktır. Böylece, insanların sorunlarını daha kolay çözme yetenekleri geliştirilir.

Bilimsel sorunların çözümünde izlenecek bilimsel yöntemin basamakları aşağıdaki gibi sıralanabilir.



· sorunun belirlenmesi

· çözüm yollarının araştırılması ‘hipo¤¤¤in ortaya konması’

· deneylerin kurulması ve kontrolü

· gözlemlerin elde edilmesi ve ölçümlerin alınması

· bulguların değerlendirilmesi ve sonuç çıkarma

· teori ve kanun



PROBLEMİN BELİRLENMESİ

İnsan yaşadığı çevreyi gözleyerek bu çevreyle sürekli etkileşim içinde bulunur. Bu gözlem ve etkileşim sırasında çevresinden çeşitli uyartılar alır. Bu uyartıları değerlendirir ve yanıtlamaya çalışır. Verilen yanıtları, insanın bilgi birikimine, kültürüne, düşünme yeteneğine ve ilgisine göre değişir. Bu özellikler, yeterli olmadığında uyartılara yeterli ve gerekli yanıtlar verilmeyebilir. Yanıtlanması ve çözüm bulunması gereken bu sorunlar birer problemdir. Örneğim karnımızın acıkmasından tutun, izlediğimiz televizyonunu çalışmasına kadar pek çok olayın ‘neden nasıl niçin ‘olduğunu merak ederiz. Böylece kendimiz ve çevremizle ilgili, meraktan kaynaklanan problemler yada sorunlar ortaya çıkar.

Bilimsel çalışmalarda ilk önce gözlemler yapılır. Gözlem, herhangi bir olayın doğal olarak gerçekleşmesi sırasında izlenmesidir. Gözlemler nitel ve nicel gözlem olmak üzere ikiye ayrılır. Nitel gözlen ölçmeye dayanmayan, araç kullanılmadan sadece duyu organıyla gözlemdir. Nicel gözlem ise araç gereç kullanarak yapılan ölçmeye dayalı olan ve sayısal olarak ifade edilen gözlemdir.



ÇÖZÜM YOLLARININ ARAŞTIRILMASI ‘HİPO¤¤¤İN ORTAYA KONMASI



Araştırılacak olan bilimsel sorunların önce veriler toplanır. Veri, özel bir problemle ilgili olan gerçekler yada ilgili herkesin üzerinde fikir birliğine vardığı kavramdır. Gerçek duyu organıyla algılanan ve doğruluğu herkesçe kabul edilen bilgilerdir. Veriler arasında ilişki kurup problem için geçici bir çözüm yolu ortaya konur. Veriler arasında ilişki kurup problem için geçici bir çözüm yolu ortaya konur. Araştırıcının kendi görüşlerini de ifade eden ve verilere dayalı olan bu geçici çözüme hipo¤¤¤ denir.

İyi bir hipo¤¤¤, eldeki tüm verileri açığa kavuşturmalı, problemin çözümüne yardımcı olmalı, yeni gerçeklerin bulunmasında yol gösterici olmalıdır. Hazırlanan hipo¤¤¤in denenmesinin yolu, önce hipo¤¤¤den mantık yoluyla çıkarmaktır. Bunun için hipo¤¤¤e ‘eğer, ise’ gibi bir bağlaçla bağlanan ve tahmin denilen bir grup ifade hazırlanır.



DENEYLERİN KURULMASI VE KONTROLU





Bilimsel çalışmaların önemli bir aşaması hipo¤¤¤in denenmesidir. Hipo¤¤¤ler denenerek doğrulanır yada çürütülür. Hipo¤¤¤in denenmesinin en sağlıklı yolu, titiz, dikkatli ve sabırlı bir şekilde düzenlenmesidir. Deney bir sorunun doğruluğunu anlamak için yapılan uygulamalı gözlemlerdir. Düzenlenen deneylerin sonuçlarından emin olabilmek için deneyleri defalarca tekrarlamak ve kontrollü deneyler şeklinde düzenlemek gerekir.

örneğin dişlerinde çürük olamayan sağlıklı bir insanla birkaç kez bağırsak ameliyatı olmuş iki insanı ele alalım. Sağlıklı insan yeterli ve dengeli beslenmektedir. Ameliyatlı insan ise süt, süt ürünleri, meyve sebze gibi besinlerle beslenmesi yasaklanmıştır. Bir süre sonra, sağlıklı insanda diş çürümesi görülmezken, ameliyatlı insanda diş çürümesi belirtileri görülebilir.



GÖZLEMLERİN ELDE EDİLMESİ VE ÖLÇÜMLERİN ALINMASI

Bilimsel bir problemin belirlenip ortaya konması, gözlemler kullanılarak sağlanır. Sonra bu problemin çözülebilmesi için tahminlerin, dolayısıyla hipo¤¤¤in araştırılması bir yandan deney, bir yandan da gözlem yaparak sağlanır. Bilim adamları, sadece duyu organlarıyla nitel gözlem, duyu organlarının yeterli olmadığı yerlerde çeşitli aletler kullanarak nicel gözlem yapar.

Hipo¤¤¤lerin denenmesi, olabildiğince nicel gözlemler şeklinde ön yargıda uzak, gerçekçi ve özenli bir şekilde yapılmalıdır. Yapılan deney ve gözlem sonuçları doğru olarak alınıp yorumlanmalı ve sınıflandırılmalıdır. Yapılan ölçümler, sağlam araçlar kullanarak not alınmalıdır.



BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE SONUÇ ÇIKARMA



Bilimsel çalışmalarla amaç, problemlere çözüm olabilecek geçerli kavramlara ve genellemelere ulaşabilmektir. Bunlara ulaşabilmek için bilim adamları tahminlerine deneyim gözlemleyerek elde ettiği bulgularını ortaya koyar.

Önceki kısımlarda incelediğimiz diş çürümesinin nedenleriyle ilgili örneğimizde tahminimiz yaptığımız deney ve gözlemlerle desteklenmiştir. Bu nedenle hipo¤¤¤imiz doğrulandığı için hipo¤¤¤ olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşür.

Bilim adamı; deney ve gözlemlerini kendisine, konuya, kullandığı araçlara ve deneylere düzenleme şekline göre değişip değişmediğini denetler.





TEORİ VE KANUN

Bilimsel yöntemle hazırlanan hipo¤¤¤, doğrudan yöntemle doğrulanamıyor, ancak çok sayıda deney, gözlem ve yeni kanıtlarla desteklenip doğruluğuna inanış artıyorsa (teoriye) kurama dönüşür. Teori çok sayıda gerçeği içerdiği, sürekli güçlendiği ve ilgili yeni sorunlara mantıksal yanıtlar verdiği sürece gerçeğini korur.

İyi bir teori, daha önceleri birbirleriyle bağlantısı yokmuş gibi görünen gerçekler arasında ilişki kurar. Zamanla gelişip yeni gerçekler öğrenildikçe bunlar arasında bağlantıları saptar. Olaylar hakkında görüşleri basitleştirir ve gerçekler öğrenildikçe bunlar arasında bağlantıları saptar.

Bilimsel çalışmalarda hazırlanan teoriler doğrudan yöntemlerle ve yeni bilgilerle doğrulanıyorsa ve gerçeklerin teoriden daha ileri düzeydeki ifadeleri ise kanuna (yasaya) dönüşür. Buna göre kanun aynı koşullarda tekrarlandığına da herkes tarafından aynı sonuçların alındığı uluslar arsı kurallardır. Şeklinde tanımlanabilir.

Hipo¤¤¤ler ve teoriler zamanla değişebilir yada tamamen terk edilebilir. Örneğin; ‘ototrof hipo¤¤¤i’ denilen görüşe göre doğadaki ilk canlılar ototroftur. Oysa canlı çeşitleri ve özellikleri öğrenildikçe ototraf canlıların çok karmaşık görüldü. Bu nedenle ilk canlıların karmaşık bir karmaşık bir yaoıda olamayacağı düşünüldüğü için ototrof hipo¤¤¤i geçerliliğini kaybetti. Bunun yerine hetetrof hipo¤¤¤i hazırlandı.

Çözülecek problemin açık ve

Net olarak ortaya konması

Problemle ilgili verilerin

Toplanması

Toplanan verilere dayalı

Hipo¤¤¤ hazırlanması

Hipo¤¤¤le ilgili tahminlerde

Bulunup deney ve gözlemlerle

Tahminlerin doğruluğunun araştırılması

Hipo¤¤¤ yapıları deney ve gözlemlerle hipo¤¤¤ yapılan deneye ve Destekleniyor geniş bir geçerlilik gözlemlerle desteklenmiyorsa

Kazanıyorsa teoriye dönüşüyor. Terk edilir

Teoriler yeni bilgilerle destekleniyor yeni bir hipo¤¤¤ hazırlanıp

Ve doğruluğu herkesçe kabul ediliyorsa yeniden araştırılır.

Kanuna dönüşüyor

Bilimsel yöntem basamakları