MUHAKEME.NET FORUMU

MUHAKEME.NET FORUMU (https://www.muhakeme.net/forum/)
-   Biyografi ( Kim - Kimdir ) (https://www.muhakeme.net/forum/biyografi-kim-kimdir/)
-   -   Atilla İlhan (https://www.muhakeme.net/forum/biyografi-kim-kimdir/27112-atilla-ilhan.html)

alptraum 11-29-2009 00:11

Atilla İlhan
 

15 Haziran 1925’te Menemen, İzmir’de doğdu. İllk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı şehirlerde tamamladı.

Atilla İlhan - Çocukluk Yılları
İzmir Atatürk Lisesi henüz birinci sınıfında, mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım Hikmet şiirleriyle yakalanmasıyla 1941 Şubat'ında tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Henüz 16 yaşındaydı. Üç hafta gözetim altında kaldı. İki ay hapiste yattı.

Türkiye'nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair bir belge verilince, eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı. Danıştay kararıyla, 1944 yılında okuma hakkını tekrar kazandı. Kararın çıkması ile İstanbul Işık Lisesi'ne yazıldı. Lise son sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı CHP Şiir Armağanı'nda Cebbaroğlu Mehemmed şiiriyle ikincilik ödülünü pek çok ünlü şairi geride bırakarak aldı. Bu ödül kendisi için kuşkusuz büyük mutluluk kaynağı olmuştu.

1946'da mezuniyetinin ardından, İstanbul Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Üniversite hayatının başarılı geçen yıllarında "Yığın" ve "Gün" gibi dergilerde ilk şiirleri yayımlanmaya başladı. Hukuk Fakültesi’ndeki yüksek öğrenimini yarıda bıraktı. 1948'de ilk şiir kitabı "Duvar"'ı kendi imkanlarıyla yayımladı.

Paris Yılları

1949 yılında, üniversite ikinci sınıftayken Nazım Hikmet'i kurtarma hareketine katılmak üzere ilk kez Paris'e gitti. Bu harekette aktif rol oynadı. Fransız toplumu ve orada bulunduğu çevreye ilişkin gözlemleri daha sonraki eserlerinde yer alan bir çok karakter ve olaya temel oluşturdu. Türkiye'ye geri dönüşünde sıklıkla başı polisle derde girdi. Sansaryan Han'daki sorgulamalar; ölüm, tehlike, gerilim temalarının işlendiği eserlerinde önemli rol oynadı. Bir kaç kez gözaltına alındı.

İstanbul - Paris - İzmir Üçgeni

1951 yılında Gerçek gazetesinde bir yazısından dolayı kovuşturmaya uğrayınca tekrar Paris'e gitti. Fransa'daki bu dönem, Attilâ İlhan'ın Fransızcayı ve Marksizmi öğrendiği yıllardı. 1950'li yılları İstanbul Kanatlarımın Altında - İzmir - Paris üçgeni içerisinde geçiren Attilâ İlhan, bu dönemde ismini yavaş yavaş Türkiye çapında duyurmaya başladı. Yurda döndükten sonra, Hukuk Fakültesi'ne devam etti. Ancak son sınıfta gazeteciliğe başlamasıyla beraber öğrenimini yarıda bıraktı. Sinemayla olan ilişkisi nedeniyle, yine bu dönemde, 1953'te Vatan gazetesinde sinema eleştirileri yazmasıyla başladı.

"Çoğu zaman üç beş kişi için yazdığımızı sanırız,
onlar bizi okumazlar. Asıl seslendiklerimiz,
hiçbir zaman tanımayacağımız, başka üç beş kişidir."
Atilla İLHAN



Sanatta Çok Yönlülük

1957'de gittiği Erzincan'da askerliğini yaptıktan sonra, tekrar İstanbul Kanatlarımın Altında'a dönüş yapan Attilâ İlhan, sinema çalışmalarına ağırlık verdi. Onbeşe yakın senaryoya Ali Kaptanoğlu adıyla imza attı. Sinemada aradığını bulamayınca, 1960'ta Paris'e geri döndü. Sosyalizmin geldiği aşamaları ve televizyonculuğu incelediği bu dönem, babasının ölmesiyle birlikte yazarın İzmir dönemini başlattı. Sekiz yıl İzmir'de kaldığı dönemde, Demokrat İzmir gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüttü. Aynı yıllarda, şiir kitabı olarak "Yasak Sevişmek" ve "Aynanın İçindekiler" serisinden "Bıçağın Ucu" yayımlandı. 1968'te 15 yıl sürecek evliliğini yaptı.

İstanbul'a Dönüş


1973'te Bilgi Yayınevi'nin danışmanlığını üstlenerek Ankara'ya taşındı. Sırtlan Payı ve Yaraya Tuz Basmak'ı Ankara'da yazdı. 1981'e kadar Ankara'da kalan yazar Fena Halde Leman adlı romanını tamamladıktan sonra İstanbul Kanatlarımın Altında'a yerleşti. İstanbul Kanatlarımın Altında'da gazetecilik serüveni Milliyet (2 Mart 1982 - 15 Kasım 1987) ve Gelişim Yayınları ile devam etti. Bir süre Güneş gazetesinde yazan Attilâ İlhan, 1993-1996 yılları arasında Meydan gazetesinde yazmaya devam etti. 1996 yılından 2005 yılına kadar köşe yazılarını Cumhuriyet Gazetesi'nde sürdürdü. 1970'lerde Türkiye'de televizyon yayınlarının başlaması ve geniş kitlelere ulaşmasıyla beraber Attilâ İlhan da senaryo yazmaya geri dönüş yaptı. Sekiz Sütuna Manşet, Kartallar Yüksek Uçar ve
Yarın Artık Bugündür halk tarafından beğeniyle izlenilen diziler oldu.

İlk romanı "Sokaktaki Adam" yayınlandığında 10 roman yazmıştı. Bunlar hiç gün ışığına çıkmadı. Attilâ İlhan bunun sebebini bir söyleşide şöyle açıklıyor: "... bir çok roman yazdım daha önceden. Ama neden yayınlamadım? Çok akıllıca bir sebebi vardı. Çünkü biliyorum ki yazarlar ilk romanlarında kendilerini anlatırlar. O da romancılık değildir. Günlük tutmaktır." (Düşün, Haziran 1996).

Roman serüvenine başladığında döneminin diğer yazarları daha çok yerel ve kırsal olayları, kişileri işlerken Attilâ İlhan şehir insanını Türkiye'nin yakın dönem tarihini siyasal, ekonomik ve sosyal yanlarıyla ele alan bir yapı içerisinde işliyordu. Sadece İstanbul Kanatlarımın Altında, İzmir gibi Türkiye'nin büyük şehirlerini, işlediği dönemin yaşam tarzını, ekonomik ve sosyal sorunlarını kahramanlarının gözüyle yansıtmakla yetinmiyor; aynı zamanda, batı kültürünün Türkiye'ye ne şekilde yansıdığını, olumlu ve olumsuz etkilerini, çizdiği karakterlerle ve Avrupa'daki şehirlerle örtüşen bir yapı içerisinde irdeliyordu.

Attila İlhan, 11 Ekim 2005'te İstanbul Kanatlarımın Altında'daki evinde hayata veda ettiğinde 80 yaşındaydı.

----Eserleri------

Romanlari
  • Sokaktaki Adam (1953)
  • Zenciler Birbirine Benzemez (1957)
  • Kurtlar Sofrası (1963)
  • Aynanın İçindekiler serisi
  • Bıçağın Ucu (1973)
  • Sırtlan Payı (1974) Yunus Nadi Roman Armağanı
  • Yaraya Tuz Basmak (1978)
  • Dersaadet'te Sabah Ezanları (1981)
  • O Karanlıkta Biz (1988)
  • Allah'ın Süngüleri: Reis Paşa (2002)
  • Gazi Paşa (2006)
  • Fena Halde Leman (1980)
  • Haco Hanım Vay (1984)
  • O Sarışın Kurt (2007)

Müzik albümleri
  • An Gelir / Kendi Sesinden Şiirleri (2006)

Öykü
  • Yengecin Kıskacı (1999)


Denemeleri
  • Abbas Yolcu (1957)
  • Yanlış Kadınlar Yanlış Erkekler (1985)

Cumhuriyet söyleşileri
  • Bir Sap Kırmızı Karanfil (1998)
  • Ufkun Arkasını Görebilmek (1999)
  • Sultan Galiyef - Avrasya`da Dolaşan Hayalet (2000)
  • Dönek Bereketi (2002)
  • Yıldız, Hilâl ve kalpak




Ilhan wurde am 15. Juni 1925 in Menemen in der Provinz Izmir geboren. Als 16-jähriger Gymnasiast des Izmir Atatürk Gymnasiums wurde er verhaftet, weil er verbotene Gedichte von Nazim Hikmet gelesen hatte. Er wurde der Schule verwiesen und saß zwei Monate im Gefängnis. Der Gerichtsbeschluss, dass er nie wieder eine Schule besuchen darf, wurde 1944 vom Staatsrat für ungültig erklärt und er durfte wieder das Istanbul Işık Gymnasium besuchen. Als er in der letzten Klasse des Gymnasiums war, wurde ihm auf dem CHP-Literaturwettbewerb von der Jury der zweite Preis in der Kategorie Lyrik zuerkannt. Nach seinem Abitur im Jahre 1946 begann er ein Jurastudium an der Universität Istanbul. Während seines Studiums hat er seine ersten Gedichte veröffentlicht. Um nach Paris zu gehen, hat er dann sein Studium abgebrochen. Sein erstes Gedichtbuch Duvar (Die Wand) veröffentlichte er 1948 .

Im selben Jahr ist er nach Paris gefahren, um an der Kampagne für die Freilassung von Nazim Hikmet teilzunehmen. Seinen Pariser Aufenthalt hat er auch später in seinen Werken oft thematisiert. Nach seiner Rückkehr in die Türkei hat er mehrmals Probleme mit der türkischen Polizei bekommen, wurde mehrmals festgenommen und saß im Sansaryan Han, der berüchtigten Polizei- und Folterzentrale. Wegen eines Berichtes von ihm, der in der Zeitung Gerçek veröffentlicht wurde, hat er 1951 wieder gesetzliche Probleme bekommen und musste wieder nach Paris flüchten. Dort hat er Französisch gelernt und den Marxismus kennen gelernt. Während der 50er Jahren wurde sein Name wegen seiner Schriften und Gedichte allmählich in der ganzen Türkei bekannt. Nachdem er in die Türkei zurückkehren durfte, hat er wieder dem Studium begonnen, das er aber wieder abgebrechen musste, weil er als Journalist zu arbeiten anfing. Er hat in der Zeitung Vatan gearbeitet und begonnen Filmkritiken zu schreiben.

Nach seinem Militärdienst in Erzincan kehrte er nach Istanbul zurück und wurde im Filmbereich tätig. Er hat unter dem Decknamen Ali Kaptanoglu etwa 15 Drehbücher geschrieben, war aber nicht erfolgreich. 1960 fuhr er erneut nach Paris, musste jedoch nach Izmir zurückkehren, da sein Vater gestorben war. Er blieb acht Jahre in Izmir und arbeitete als Redakteur der Zeitung Demokrat İzmir. Er hat 1968 dort geheiratet.

1973 ist er als der Berater vom Bilgi Verlag nach Ankara umgezogen und bis 1981 in der Hauptstadt geblieben. Während der 70er und 80er Jahre hat er wieder Drehbücher für Fernsehserien geschrieben. 1981 ist er wieder nach Istanbul zurückgekehrt und hat bei der Zeitung Milliyet, sowie beim Gelişim Verlag gearbeitet. Nach einer kurzen Tätigkeit als Kolumnist bei der Zeitung Güneş hat er 1993 bis 1996 in der Boulevardzeitung Meydan gearbeitet. Zwischen 1996 und 2005 wurden seine Aufsätze in der Zeitung Cumhuriyet veröffentlicht. Er ist am 10. Oktober 2005 an einem Herzinfarkt verstorben.

Ilhan, der von Nazim Hikmet und von der Türkiye Komünist Partisi, sowie vom Marxismus beeinflusst wurde, hat eine Art des populistischen Antikolonialismus und Galijewismus verteidigt. In seinen letzten Jahren hat er durch Fernsehsendungen gegen den EU-Beitritt der Türkei gekämpft und eine kemalistisch-nationalistische Linie vertreten. Diese Einstellung führt ihn auch dazu in der Kurdenfrage eine nationalistische Haltung zu nehmen.




Early life

Attilâ İlhan was born in Menemen in İzmir Province, Turkey. He received most of his primary education in İzmir. However, because of his father's job, he completed his junior high school education in different cities. Aged 16 and enrolled in İzmir Atatürk High School, he got into trouble for sending a poem by Nazım Hikmet, a famous dissident communist Turkish poet, to a girl he was in love with. He was arrested and taken into custody for three weeks. He was also dismissed from school and jailed for two months. After his imprisonment, İlhan was forbidden from attending any schools in Turkey, thus interrupting his education.

Following a favourable court decision in 1941, he received permission to continue his education again and enrolled in Istanbul Işık High School. During the last year of his high school education, his uncle sent one of his poems to CHP Poetry Competition without telling Attilâ. The poem, Cebbaroğlu Mehemmed won the second prize among many poems written by famous poets. He gratuated from high school in 1942 and enrolled in İstanbul University's law school. However, he left midway through his legal education to pursue his own endeavours and published his first poetry book, Duvar (The Wall).

Years in Paris

In his second year at Istanbul University, he went to Paris in order to take part in supporting Nazım Hikmet. His observations of the French and their culture were to influence many of his works.

After returning to Turkey, he repeatedly ran into trouble with the police. Interrogations in Sansaryan Han influenced his works based on death, thriller, etc.

Istanbul–Paris–İzmir triangle

He went back to Paris again in 1951 because of an official investigation about an article in Gerçek newspaper. In this period he learned to speak French and studied Marxist philosophy. In the 1950s Attilâ İlhan spent his days along an İstanbul–Paris–İzmir triangle and during this period he started to become popular in Turkey. After returning to Turkey, he resumed studying law. However, in his last year at law school, he left university and took up a journalistic career. His relationship with the cinema also started in this year. He began writing movie reviews and critiques in Vatan newspaper.

Artistic versatility

After completing his military service in Erzurum in 1957, İlhan returned to İstanbul and concentrated on cinema. He wrote screenplays for nearly 15 movies under the nom de plume Ali Kaptanoğlu. However, cinema didn't meet his expectations and he went back to Paris in 1960. During this period, he analyzed the development of socialism and television. The unexpected death of his father caused him to return to his hometown of İzmir, where he would remain for the next eight years. During this period, he served as the editorial writer and editor-in-chief of the Democratic İzmir newspaper. During the same years, he also wrote poetry books, Yasak Sevişmek and Bıçağın Ucu of the Aynanın İçindekiler series.

Political views

In his later life he appeared on television programs where he discussed literary and social issues. Although he was a devoted communist, he never espoused Stalinism and he always took a nationalistic point of view within communism. He was also an intellectual figure in Turkey where his nationalist ideas influenced the public. In his series of books entitled Hangi …, he questioned the imitative intellectualism which dominated the cultural and political life of Turkey.

Kayıtsız Üye 02-16-2010 23:58

--->: Atilla İlhan
 

Büyük bi atatürkçü yazar şairin buraya konulmasi cidden ilginc........

tugrulkara 07-06-2010 14:26

--->: Atilla İlhan
 

Teşekkürler...

Yes Man 01-13-2012 01:45



Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:57 .

2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük