Sarıyer'de aynı aileden biri çocuk 7 kişinin öldürülmesine ilişkin yargılanan ve 7'şer kez müebbet hapis cezasına çarptırıldıkları karar Yargıtayca bozulan Metin Tanış ile Ertekin Tanış'ın, CMK'nın 102. maddesi kapsamında tahliyesine karar verildi.
Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, verilen kararın Yargıtayca bozulmasının ardından tutuklu olarak yargılanmalarına devam edilen Metin Tanış ve Ertekin Tanış'ın, CMK'nın 102. maddesi kapsamında yaptıkları başvuruyu inceledi.
Her iki sanığın da tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, sanıkların yurt dışına çıkışlarının yasaklanmasına hükmetti.
-OLAYIN GEÇMİŞİ-
Çınar ailesinden Şamil Çınar, eşi Satı Çınar, kızı Derya Çınar ile 3 yaşındaki yeğenleri Eren Yılanlıdağ, 3 Ocak 2005 tarihinde, Tarabya Cumhuriyet Mahallesi Okul Sokak'taki evlerinde, ailenin oğulları Yılmaz, Özcan ve Muşar Çınar kardeşler de bir hafta sonra Bakırköy'de 34 UL 9843 plakalı otomobilin bagajında silahla öldürülmüş halde bulundu.
Olayın azmettiricisi olarak aranan, Çınar kardeşlerin iş yeri komşusu Hamza Karadeniz ise 1 gün sonra Silivri'de otomobili içinde silahla intihar etti.
Konuya ilişkin gözaltına alınarak haklarında dava açılan 10 sanık Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı.
Davanın 22 Kasım 2007 tarihli duruşmasında kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklardan Ertekin Tanış ve Metin Tanış'ı, ''7 kişiyi nitelikli biçimde öldürmek'' suçundan 7'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırarak, sanıkların bu cezalarını, duruşmalardaki iyi hallerini göz önüne alarak, 7'şer kez müebbet hapis cezasına çevirdi.
Mahkeme heyeti, aynı sanıkları, ''nitelikli yağma'' ve ''ruhsatsız silah bulundurmak'' iddialarıyla 11 yıl 3'er ay hapis cezasına mahkum etti.
Diğer sanıklardan Mehmet Salih Erdem'i de ''nitelikli öldürme suçuna yardım etmek'' ve ''ruhsatsız silah bulundurmak'' gerekçesiyle 13 yıl 9 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Fikret Memedov ve Elşen Hüseyinov'u da ''suç delillerini yok etme ve gizlemek'' iddiasıyla 2 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırdı.
Kadir Kılıçer, Aydın Kahraman, Muhammed Cahadar, Avram Peres'in, ''suç eşyasını bilerek satın almak'' gerekçesiyle beraatlarına karar veren mahkeme heyeti, İsrail Pekşen hakkındaki davanın da 25 Nisan 2005 tarihinde öldüğünün belirlenmesi nedeniyle düşürülmesine hükmetti.
Kararı inceleyen Yargıtay, sanıklar arasında menfaat çatışması olduğuna dikkat çekerek, her sanığın ayrı avukatı olması gerektiği görüşüyle hükmü bozmuştu.
-İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ, İSTANBUL'DA 5 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜĞÜ İDDİASIYLA 2002 YILINDAN İTİBAREN TUTUKLU OLARAK YARGILANAN DURMUŞ ANUÇİN'İN TAHLİYE TALEBİNİ REDDETTİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul'da 5 kişiyi öldürdüğü iddiasıyla 2002 yılından itibaren tutuklu olarak yargılanan sanık Durmuş Anuçin ve diğer sanık Mikal Zor'un, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. maddesi kapsamında tahliye edilme taleplerini reddetti.
Alınan bilgiye göre, İstanbul'da 5 kişiyi ''para ve zevk için öldürdüğü'' iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Durmuş Anuçin ve tutuklu sanıklardan Mikal Zor, 8 yıldır tutuklu olarak yargılandıkları için bulundukları Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinden mahkemeye gönderdikleri dilekçeyle, CMK'nın 102. maddesi kapsamında tahliye edilmeleri yönünde talepte bulundular.
Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, sanıklardan Mikail Zor hakkında, mahkemenin 22 Aralık 2005 tarihli tutuklama yazısının infaza hiç konulmadığı ve sanık Zor'un İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin tutuklama yazısından dolayı infazının devam ettiğini belirterek, tutuklama müzekkeresinin mahkemeye ait dosyaya ilişkin olmadığını ifade etti.
-TUTUKLU SANIK DURMUŞ ANUÇİN-
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Durmuş Anuçin ile ilgili verdiği kararda da 2 Nolu DGM'de, ''çıkar amaçlı suç örgütü içinde yer almak'', ''silahla adam öldürmek'' ve ''6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet etmek'' suçlarından 26 Aralık 2002 tarihi itibariyle tutuklu olarak yargılanan sanığın infazına, 27 Kasım 2008 ile 10 Eylül 2009 tarihleri arasında ara verildiğini belirtti.
Anuçin'in ayrıca, ''2 kişiyi öldürmek'' ve ''yağma'' suçlarından Kocaeli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin, 7 Nisan 2003 tarihli vicahi kararı nedeniyle tutuklandığını ifade eden heyet, mahkemenin yazdığı söz konusu müzekkerenin henüz infaza konulmadığını ve bu davaya ilişkin kamu davasının, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yürüdüğünün anlaşıldığını bildirdi.
-MAHKEMENİN KARARI-
Mahkeme heyeti, sanıklardan Mikail Zor'un tutukluluk müzekkeresinin infaza konulmaması, atılı suçun yasal yaptırımı, kuvvetli suç şüphesini gösterir bulguların devamı ve CMK'nın 100/3. maddesinin dikkate alınması gerekçeleriyle tahliye talebinin reddine hükmetti.
Heyet, hakkında ''çıkar amaçlı suç örgütü içerisinde yer almak'', ''silahla adam öldürmek'' ve ''6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet'' ile '' 2 kişiyi öldürmek'' ve ''yağma'' suçları olmak üzere 2 ayrı tutuklama yazısı bulunan sanık Durmuş Anuçin'in, her iki tutuklama yazısındaki suçların CMK'nın 100/2. maddede yazılı suçlardan olup, 1. tevkif müzekkeresinin infazının kesilmesi halinde bile henüz infaza konulmayan, ''2 kişi öldürmek'' ve ''yağma'' suçlarının yasal yaptırımı, bu suçlar bakımından kuvvetli suç şüphesini gösterir bulguların devamı, dosya kapsamında yargılaması yapılan suç ve sanık sayısının fazlalığının göz önüne alınması, makul sürenin henüz aşılmamış olmasının dikkate alınması ve tahliye talebinin makul görülmemesi gerekçeleriyle tahliye talebinin reddini kararlaştırdı.
Bu arada, mahkemenin Kartal Savcılığına bir müzekkere yazılarak, farklı bir suç işleyen ve bu suç nedeniyle 2028 yılına kadar hakkında şartlı tahliye kararı verilen Anuçin'e ilişkin daha önce verilen şartlı tahliye kararının geri alınması yönünde başvuruda bulunmasını kararlaştırdığı da öğrenildi.
-İDDİANAMEDEN-
İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Durmuş Anuçin'in, 13 Eylül 2002'de Şile yolunda Bünyamin Gazi Oral'ı, 15 Eylül 2002'de Maltepe'deki ormanlık alanda Arif Arduç ve Esma Baş'ı, 10 Kasım 2002'de Maltepe'de Soner Kayabaş'ı, 21 Kasım 2002 tarihinde de Ümraniye Atakent Mahallesi'nde müteahhit Aydın Özbey'i silahla öldürdüğü belirtiliyor.
Aykut Sancaktar'ın ise bu 5 cinayetin yanı sıra, 31 Temmuz 2002 tarihinde İstanbul Şile otoyolunun Sofular Köyü Mevkii'ndeki ormanlık alanda Hüseyin Çataltepe'yi silahla öldürdüğü ifade edilen iddianamede, bu sanığın ayrıca oto hırsızlığı ve gasp olaylarına da karıştığı anlatılıyor.
Anuçin'in eylemlerinin bir kısmını para, bir kısmını da zevk için gerçekleştirdiği kaydedilen iddianamede, bu sanığın, ''5 kişiyi öldürmek'' suçundan 5 kez müebbet ağır hapis, ayrıca ''çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek'', ''4 kez gasp'', ''4 kez oto hırsızlığı yapmak'', ''3 kişiyi kaçırmak'', ''5 kez silahlı tehdit'' ve ''sahte ehliyet kullanmak'' suçlarından da 109 ile 210 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İddianamede, Sancaktar'ın ise ''6 kişiyi öldürmek'' suçundan 6 kez müebbet, ''çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek'', ''hırsızlık'', ''gasp'' ve ''hürriyeti tahdit'' suçlarından 92 ile 178 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Sanık Mustafa Baş'ın da ''çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak'', ''eşi Esma Baş'ı 30 milyar lira karşılığında Durmuş Anuçin'e öldürtmek'' suçlarından müebbet ağır hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, Tahsin Acuner ve Mustafa Serdar Balta'nın da ''adam öldürmek'' suçundan yine müebbet ağır hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
İddianamede, Selim Gündoğdu, Ali Mısır, Ahmet Durmuş, Yılmaz Güngör, Murat Yılmaz, Ramazan Yeğen, Yıldırım Piraloğlu, Mehmet Çağlayan, Orhan Özadam, Rıdvan Topal, Mehmet Önel, Nurcan Özbey, Aysun Sultan Bozdağ, Tülay Kıvırcı ve Lokman Eser'in de, çeşitli suçlamalara ilişkin, 6 ay ile 39 yıl arasında değişen ağır hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.
