Erdoğan net konuştu:İstifa ederim   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 12-01-2010 (14:37)   Son Mesaj: 12-01-2010 (14:37)    Cevap: 0    Gösterim: 907  

    12-01-2010

    Erdoğan net konuştu:İstifa ederim

    Erdoğan net konuştu:İstifa ederim


    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da katıldığı bir törende WEikileaks belgelerini değerlendirdi. "ABD diplomatlarından hesap sormalı" diyen Erdoğan, CHP ve medyaya çok ağır tepki gösterdi. Sert mesajlar verdi.



    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Wikileaks'in yayınladığı belgelerde kendisine ilişkin iddiaları yanıtlarken, ''Benim abdestimden şüphem yok, dolayısıyla namazımdan da şüphem yok'' dedi.

    Erdoğan, muhalefet partilerinin Wikileaks'in yayımladığı gizli ABD belgeleri ile ilgili tutumu konusunda, ''Açıklanan çok az bilgiyi bir fırsat olarak görüp buradan hükümete nasıl saldırırız derdine düşmüş durumdalar. Kendilerine ait cümle kalmadığı için başka bir devletin diplomatları arasındaki dedikodu niteliğindeki yazışmalardan medet umar hale geldiler'' şeklinde konuştu.

    Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:


    BELGE DEĞİL BİLGİ

    Ben pazartesi günü Libya"ya hareketimiz öncesinde gelişmeleri incelediğimizi WikiLeaks"in eteğindeki tüm taşları beklediğimizi ifade etmiştim. Ne yazık ki birileri benim kadar sabırlı olamadı. Onlar çok telaşlandı ve açıklanan çok az bilgiyi, -bakın belge bile demiyorum- bir fırsat olarak görüp buradan hükümete nasıl saldırırız derdine düşmüş durumdalar. Her zaman bir şey söylüyorum; Muhalefet bu ülke için, bu millet için çözüm politikaları üretmekten aciz olduğu kadar, maalesef siyaset üretmek noktasında bile büyük bir acziyet içerisinde. Hakkımızda bugüne kadar her türlü ipe sapa gelmez iddiayı gündeme taşıdılar. Her seferinde yüzleri kızardı. Çünkü söyledikleri yalandı, doğru değildi. Sabah iftira attılar, öğlen altında kaldılar. Öğlen itham ettiler, akşam çark ettiler. Akşam söyledikleri yalan, yatsıya kalmadan yüzlerini kızarttı. Şimdi görüyoruz, kendilerine ait cümle kalmadığı için başka bir devletin diplomatları arasındaki dedikodu niteliğindeki yazışmalardan medet umar hale geldiler.

    ABD DİPLOMATLARINDAN HESAP SORSUN

    Burada peşinen söyleyeyim, Bu diplomatların yalan yanlış yorumlarıyla yaptıkları iftiralar birinci derecede Amerika Birleşik Devletleri'ni bağlar. Bunun hesabını ABD'nin sorması lazım o diplomatlarından. Çünkü hiçbir diplomat, yalan yanlış kendine ait yorumlarla bir ülkeyi itham altında tutamaz. Nitekim yapılan bu yorumlar dünyada bir çalkantıya sebep olmuştur. Kendi ürettikleri dedikoduları başkalarından duyunca gerçek sandılar. İsrail medyasına Türkiye"nin Başbakanını şikâyet edenler, Brüksel"de, Paris"te Türkiye"yi yabancılara şikayet edenler, yabancı diplomatların hezeyanlarına sarılmış durumdalar.

    ABDESTİMDEN ŞÜPHEM YOK

    Neymiş; Başbakan"ın falanca ülkede şu kadar hesabı varmış. Neymiş; Başbakan Antalya"daki raylı sistem ihalesine müdahale etmiş. Bu hezeyanlarına sarılacak kadar mı acizsiniz. Bu iftiralardan, bu ithamlardan medet umacak kadar mı çaresizsiniz. Allah aşkına bu kadar fırsatçılık mı olur? Benim abdestimden şüphem yok, dolayısıyla namazımdan da şüphem olmaz. Düne kadar Türkiye"yi sırça köşklerinden izliyorlardı, bugün artık kendi ülkelerini yabancı diplomatların dedikodularından izlemeye başladılar.

    EN HAFİF TABİRİYLE FIRSATÇILIKTIR

    Düne kadar Türkiye"yi sadece magazin basınında takip ediyorlardı, bugün artık magazin diplomasisinden izlemeye başladılar. Düne kadar kendi hezeyanlarıyla siyaset üretiyorlardı bugün onu da yapamaz hale geldiler. İftira ve iddia ithal etmeye başladılar. Yeter ki Hükümete yönelik bir saldırı olsun, yeter ki Başbakana yönelik bir saldırı olsun. Nereden geldiğine bakmadan, aslını astarını araştırmadan, arkasındaki niyet, hedef ve gaye hakkında en küçük bir endişe taşımadan buna sarılmak, en hafif tabiriyle fırsatçılıktır.

    ADAMIN HAYATI YAZMAK ÇİZMEK, MÜTEAHHİT YAPTILAR

    Açık açık söylüyorum, bana, şahsıma, aileme, dünürüme ve arkadaşlarıma yönelik -;ki benim dünürüm, yazmak, çizmekten başka hiçbir şey bilmez. Hayatı yazmak ve çizmekle geçmiştir adamı müteahhit yaptılar. Hayatında böyle bir şey olmaz.- bu tür iftiraları atıp, bunları ispatlayamayanlar ne kadar alçaksa bu iftiraları manşetleriyle, söylemleriyle yayanlar, bu iftiraları siyaset malzemesi yapanlar da aynı derecede müfteridir, alçaktır.

    İSPATLARSANIZ MAKAMDAN DA VEKİLLİKTEN DE İSTİFA EDERİM

    Hukukta bir kaide vardır, "müddei iddiasını ispatla mükelleftir." İspat görevi benim değil, bu iddiayı ortaya koyanlardır. Ana Muhalefet Lideri gitsin bu iddiayı ortaya atanlara sorsun. "Böyle bir şey söylüyorsunuz ama Amerika bu işleri iyi bilir. Bunun diplomatları da bunu iyi biliyor. Nerede bunun delili ya? Bu delili bir gösterin de bizim işimize yarasın Türkiye"de" diye öğrenmeleri gerekir. Ama böyle bir şey bulamayıp, sadece atılan iftira üzerinden kalkıp da bunun ispatını istemek kadar cehalet olur mu? Zavallılık olur mu? Ben neyi ispat edeceğim! Olmayan şey ispat edilir mi? Benim İsviçre bankalarında bir Allah kuruşu param yok ki bunu ispat edeyim. Ana Muhalefet Liderine ve diğerlerine diyorum ki; "Böyle bir şeyi ispat ettiğinizde ben bu makamda durmam. Milletvekilliğinde durmam. Ama siz o makamlarda duracak mısınız ben onu merak ediyorum. Bu kadar açık konuşuyorum.

    NE İDÜĞÜ BELİRSİZLERİN İFTİRALARINA SAHİP ÇIKAMAZSIN

    Biz yola çıkarken üç şeyle mücadele edeceğimizi söyledik; Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar... Bunları çökerttiğimiz için benim halkım bizi buralarda tutuyor. Sen Başbakan"ı seversin veya sevmezsin, sen Başbakan"dan hazzedersin ya da etmezsin. Ama ülkene saygın varsa, milletine saygın varsa, kendine saygın varsa, bu ülkenin Başbakanına yabancıların, hatta "ne idüğü " belirsiz olanların attığı iftiralara sahip çıkamazsın. Hukukun en temel iddiasını inkar edemezsin. Kim iddiada bulunuyorsa ispat yükümlülüğü ona aittir. Masum olan, masumiyetini ispata çalışmaz.

    KILIÇDAROĞLU'NA; SİYASET MALZEMESİ YAPMAK NE BÜYÜK SEVİYESİZLİK

    Ana Muhalefet Lideri çıkmış bunu söylüyor: "Başbakan iddiaları ispatlasın." Bunu bilmemek ne kadar büyük bir cehaletse, bunu siyaset malzemesi yapmak o kadar büyük seviyesizliktir. Siyaset seviye ister, nezaket ister, siyasetçi hakşinas olmalıdır. Gerçeği çarpıtmak, yalan ve iftiradan medet ummak bir siyaset tarzı olamaz. Siyasetini yalan ve iftira üzerine kuranlar hiçbir zaman amaçlarına ulaşamazlar. Maalesef son dönem gördüğümüz tablo Türk siyaseti açısından hiç hoş değildir. Küfürlü konuşmak, hakaret etmek, iftira etmek siyaset dili haline getirilemez. Ülkesinin Başbakanına ağzına alınmayacak hakaret edenler, nasıl bir seviye kaybı içindelerse, yabancıların yalanlarını gerçek kabul edip, bunların ardına sığınarak hükümeti topa tutanlar da ciddi bir seviye kaybı içindeler.

    ONURLU BİR MEDYA ARAR SORARDI

    Buradan medyaya da sesleniyorum... Aynı şekilde bunları manşet veya sürmanşet, bunlar sarılarak Hükümete saldıranlar da aynı seviyesizlik içindedirler. Bir defa onurlu bir medya ya da onurlu bir medya mensubu kalkar bunu sorardı. Kime bu iftira yapılıyorsa ona sorardı. Eğer Başbakan"la ilgiliyse sorardı: Sayın Başbakan var mı böyle bir şey. Varsa üzerine gideceğiz. Ama Sayın Başbakan size, "Hayır benim böyle bir şeyle ilgi alakam yok" diyorsa o zaman da bunu yazmaman gerekir. Ama sen hiç sormadan etmeden, araştırmadan kalkıp iftira at, tutmasa da iz bırakır mantığıyla hareket edersen, işte bu seviyesizliktir, bu ahlaksızlıktır.

    SEVİYELERİNE İNMEYİZ

    Biz seviyesizliği kendileri için seviye haline getirmeye çalışanların söylemelerini muhatap almak istemiyoruz. Çirkin bir üslupla siyaset yapanları ne biz muhatap alır onların seviyelerine ineriz. Ne de aziz milletimiz bunların söylemlerine önem verir. Siz Türkiye"nin öneminin, saygınlığının artmasından dem vuracaksınız hem de Türkiye Cumhuriyeti"nin Başbakanı kalkacak, bu tür şeyleri ispat etmek için muhatap olacak.

    ABD'Lİ DİPLOMATLARI ULUSLARARASI HUKUKİ SÜREÇ

    Biz bununla kalmayacağız. Bir defa bu diplomatlar hakkında ulusal, uluslararası bütün bir yargı içerisinde bu süreci devam ettireceğiz. Bundan sonrasını onlar düşünsün. ABD yönetimi ile de bunları konuştuk, zaten kendileri özür beyanında bulundular. Ama ayrıca biz bunu yeterli bulmuyoruz, bu diplomatlarla ilgili gerekli olan bütün girişimleri yapmak durumundadırlar. ABD gibi bir devletin istihbarat teşkilatı bakın ne hale gelmiş, diplomasisi ne hale gelmiştir. Bu ABD"nin sorunu bizim sorunumuz değil. Çok açık net söylüyorum; biz rahatız, hiçbir sıkıntımız yok. Sıkıntısı olanlar düşünsün. Yapmadığımız şeylerle bize iftira atanlar, bu iftiralarının altında şimdi ezilecekler, bitecekler, yok olacaklar.




    Erdoğan net konuştu:İstifa ederim Yorumları