Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Arif Özer, faiz oranlarının dünya piyasalarına göre yüksek olması ve TL'nin değerinin artması, sığınacak liman arayan kısa vadeli yabancı yatırımcının iştahını kabarttığını belirtti

Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Arif Özer, faiz oranlarının dünya piyasalarına göre yüksek olması ve TL'nin değerinin artması, sığınacak liman arayan kısa vadeli yabancı yatırımcının iştahını kabarttığını belirterek, ''İthalat, ihracatı katlayarak artıyor. Sonuç; doğal olarak cari açık'' görüşünü bildirdi.
Özer, ekim ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdiği yazılı açıklamasında, ülkenin ekonomi gündeminde alt sıralarda yer alan enflasyonunun, yıl sonunda yüzde 7,5-;8,5 aralığına oturacağını tahmin etmenin zor olmadığını vurguladı.

Bu süreçte, giyim-;ayakkabı, gıda ve alkolsüz içeceklerde en yüksek artış rakamlarının saptandığına dikkati çeken Özer, buna rağmen gelecek ay sebze-meyve ve et fiyatlarındaki belirsizlikler ile alkol ve sigaraya dönük vergi ayarlamalarının önemli değişikliğe sebep olacağını düşünmediklerini ifade etti.

Özer, referandumda alınan sonucun piyasalarda siyasal ve ekonomik anlamda istikrar algısı yaratması ve orta vadeli program uygulamadaki başarının, dışarıdan sıcak döviz girişini daha da hızlandırdığını dile getirerek, şöyle devam etti:

''Faiz oranlarının dünya piyasalarına göre yüksek olması ve TL'nin değerinin artması, sığınacak liman arayan kısa vadeli yabancı yatırımcının iştahını kabartmaktadır.

Yurda döviz girdikçe döviz fiyatları düşmekte ve enflasyon dizginlenmekte, ama varlık fiyatlarında bir şişme oluşmaktadır. İthalat, ihracatı katlayarak artıyor. Sonuç; doğal olarak cari açık.

Yıl sonunda cari açığın 40 milyar dolar civarında olacağı öngörülmektedir. Dövizin düşmesiyle kalıcı sermaye girişleri de dramatik olarak azalmakta, cari açığın finansman kalitesi düşmekte ve üretim kan kaybetmektedir.

Bir zamanlar üretip ihraç ettiğimiz ara mallarımızı dahi ithal eder duruma geldik. Bu durum özellikle de KOBİ'lerimizi büyük sıkıntıya sokmaktadır.''

''İHRACATÇILARIN ÇIĞLIKLARI''

Dünyada döviz savaşları devam ederken, ülkeler paralarının değerini artırmamak için çaba gösterirken, gelişmekte olan Türkiye'nin büyüme ve kalkınma politikalarında bir paradigma değişikliğine gitmemesine anlam veremediklerini belirten Özer, şunları kaydetti:

''Brezilya kısa vadeli fonlarla getirdiği 'Tobin' vergisini yüzde 6'ya çıkardı. Merkez Bankası'nın (MB) döviz ihalelerinde alım miktarını artıran yeni kararlarının uygulanması sonucunda TL'nin değer artışının engellemesi çabalarının yetersiz kaldığı ortadadır.

Bu nedenle ihracatçıların sorunlarını ve çığlıklarını dikkate almanın zamanı geldi geçiyor. Girdi maliyetleri üzerindeki yüklerin azaltılma çalışmaları yapılabilir.

Merkez Bankası kademeli faiz düşürmeye devam edebilir, İhracat Garanti Fonu ve Döviz İstikrar Fonu kurulabilir. Giren sıcak paraya onları ürkütmeden Tobin benzeri vergiler konabilir.

Eximbank faizleri neredeyse piyasa faizleriyle eşitlendi. Eximbank faizleri düşürülüp imkanları genişletilebilir. Çalışanların sosyal güvenlik koşulları güvenceye alınarak, esnek çalışma ve yarı zamanlı çalışma koşulları düzenlenip yasalaştırılabilir.

Kıdem tazminatı fonu kurularak işlerliğe kavuşturulabilir. Bütünlüklü sanayi politikası üretmemiz ve kaynak planlaması yapmamız şarttır. Özellikle dış ticarete konu olacak alanlara acilen yatırım yapılması gerekmektedir.''