Gazze'ye Kış Geldi   Konuyu açan: {{şura}}   İlk Mesaj: 11-04-2009 (08:33)   Son Mesaj: 11-04-2009 (08:33)    Cevap: 0    Gösterim: 942  

    11-04-2009

    Gazze'ye Kış Geldi

    Ambargo altında yaşayan Gazze'ye de kış geldi.

    Babasının elinde bir bardak sıcak çay. Annesi sıcak kestane tanelerini kışlık mantolara özlem duyan üşümüş ellere dağıtıyor. Küçük kardeşi defterini alıp sobanın başına çöküyor ve ödevlerini yapmaya başlıyor.

    Gece ışıkları ölgün ve en ufak bir rüzgarda uçuşan perdeler oturmanın sıcaklığını ve güzelliğini yok ediyor.

    13 yaşındaki Şeyma Hudr kışın öteki yüzünü resmediyor.

    Beyaz kağıt ellerinde titriyor, hatıraların sebep olduğu gözyaşları gözlerine akın ediyor ve tavan aralıklarından kolayca sızan yağmur damlalarına gözlerini çevirdiğinde ise gözyaşları boşalıyor.

    Şeyma belleğine saplanan bir hüzünle ıslanmış kağıdı uzağa attıktan sonra- onu ve ailesini bir araya getiren ve büyük mutluluk veren kış mevsimini arıyor.

    Şeyma dayanılmaz acısını dillendirirken neredeyse kelimeler ağzında düğümleniyor: "Evimizde geçirdiğimiz kışları hatırlarken çıldıracak gibi oluyorum. Annem nasılda bu mevsimi karşılamak için büyük bir özenle hazırlık yapardı. Bizi kışın soğuğundan korur, yün örtülerle bizi sarar ve akşamları bize sıcak çay ve süt hazırlardı. Ama bugün?"

    Kelimeler keskin hıçkırıklarla kesiliyor ve yaşlı gözler tenekeden yapılmış, tavanı plastik poşetlerle örtülü -bunların çoğu da fırtına ve yağmura dayanamamış- küçük bir çadıra takılıyor.

    Şeyma?nın yanında duran 17 yaşındaki kardeşi Halil; 3 katlı evlerinin enkazı üzerinde ailesinin kışı nasıl geçirdiğini anlatmaya başlıyor: "İkinci defa kışı ve onun dondurucu soğuğunu yaşadığımıza inanamıyorum. Son İsrail savaşından sonra bu çadırın içinde zor günler geçirdik. İşte aynı dram yeniden tekrarlanıyor. Soğuktan öleceğiz."

    Yaz Daha İyi

    İslamonline'ın haberine göre Gazze, İsrail?in 27 Aralık 12 Ocak tarihleri arasında başlattığı, 1420 Filistinlinin şehit olmasına, 5420 kişinin yaralanması, yaklaşık 16 bin evin yıkılması ve 35 bin ailenin evsiz barksız kalıp bütün acımasızlığı ve yabancılığıyla çoğunluğunun daimi olarak çadırlarda yaşamasına sebep olan savaştan sonraki ikinci kışını yaşıyor.

    Baba Zaid Hudr sesine çöken hüzünle ailesinin çektiklerini anlatıyor: "Bu sene hangi şartlarda kışı geçireceğimizi bilmiyorum. Birkaç gün önce yağmur yağdı ve yaramızı deşti. Fırtınalar tavanı ve poşetleri uçurdu. Başka poşet ve kumaşlarla ne kadar sabitlemeye çalışsak da rüzgar onları da savurdu."

    Baba gece onlar uyurken suyun nasıl sızdığını ve yataklarının suya gömüldüğünü acıyla anlattı. Baba Gazze'nin kuzeyindeki Selam mahallesine yani diğer binlerce ev gibi yıkılmış evinin enkazının olduğu mahalleye baktıktan sonra öfkeyle soruyor: "Bu havada nasıl yaşayacağız? Belki de yaz daha iyiydi. Tenekenin sıcağından dışarı kaçabiliyorduk. Ama şimdi nereye kaçacağız? Eşim ve yedi çocuğumla sığınabileceğimiz bir yer aradım ama bulamadım." Son savaştan ve binlerce ailenin sokakta kalmasından sonra kiraya verilen dairelerde sıkıntı yaşanıyor.

    Soğuk ve Karanlık

    Baba, onu ve ailesini bir araya getiren evdeki anılarını hüzünle anımsıyor: "Sevgiyle sobanın etrafına toplanır, uzun uzun güler, sohbet ederdik. Şimdi ise çadır yanar diye mum yakmaya bile korkuyoruz."

    Ümmü Halil ise evi için ağlıyor, onu ve çocuklarını kışın soğuğundan ve fırtınalardan koruyan pencereleri arıyor. Anne şu acı itirafta bulunuyor: "Çocuklarım İsrail uçaklarının yıktığı evimizdeki kışı resmederken çıldıracak gibi oluyorum. Bir sabah uyanıp kendimi evimin mutfağında bulmayı, çocuklarıma en sıcak öğünleri hazırlamayı ve odalarına gidip onları uyandırmayı ne kadar çok isterdim."

    Anne yazın sıcağına, temmuz ve ağustosun kavurucu güneşine katlanıyor ama onları yerlerinden söken bir kışı daha nasıl geçireceklerini hayal bile edemiyor. Sıcak yatağı ve büyük odasını hatırladığında altı yaşındaki Muhammed?in yanağından yaşlar yuvarlanıyor.

    Muhammed fırtınalı hava sebebiyle sürekli çadırın kapısını kapatmakla meşgul bir halde şunları söylüyor: "Bu kışı soğuk ve karanlıkta geçireceğiz, üzerimize su sızacak, uykuda bile güvende olmayacağız."

    Hudr ailesi hareketini kısıtlayan yağmur ve fırtınaya tek başına ağlamayacak. Aksine Gazze'de evi yıkılmış, pencereleri parçalanmış, çatıları yağmurdan korumaktan aciz binlerce aile bu hale birlikte ağlayacak.

    Çadırlarda yaşayan binlerce mağdur kişinin onları kışın soğuğundan koruyacak bir eve kavuşma ümitlerinin tükendiği bir durumda kış mevsiminde Gazze'yi sarsacak ve felakete duçar olmuşların acısını artıracak insani duruma karşı yapılan uluslar arası uyarılar peş peşe geliyor.

    isra haber




    Gazze'ye Kış Geldi Yorumları