'Almanların Türkler hakkındaki ön yargıları edebiyat ile giderilebilir'
Hukuk doktorası eğitimi için geldiği Almanya'da 9 yıl kaldıktan sonra dönen yazar Esmahan Aykol, "Almanların Türkler hakkındaki ön yargıları ancak edebiyat ile giderilebilir."dedi.
1999 yılında geldiği Almanya'da hukuk doktorası yaparken akıl almaz ön yargılarla karşılaştığını belirten yazar Esmahan Aykol, "Almanya'daki bütün Türk kadınları dayak yiyormuş gibi gösteriliyor. Bütün erkekler dayakçı olarak lanse ediliyor. Ülkede yaşayan 4 milyona yakın Türk nüfusun çok az bir bölümünde görülen problemler genelleştiriliyor. Alman medyası Türkleri sürekli olumsuzluklarla gündeme getiriyor. Bütün bunlardan bunaldığım için İstanbul'a döndüm. Durumun hiç de böyle olmadığını roman yazarak Almanlara anlatıyorum."diye konuştu.
Frankfurt Kitap Fuarı'nda, "Türk edebiyatında Almanya, Alman edebiyatında Türkiye"başlıklı panelde konuşan yazar Esmahan Aykol, "Almanya'da yaşadığım 9 yıl boyunca siyasi gündemin tek konusu Türkler entegre olacak mı?. Olacaklarsa nasıl? soruları gündeme getirildi. Töre cinayetlerini genelleyen, Türk kadınları sürekli dayak yiyen olarak gösteren bir kitabın tanıtımını Almanya İçişleri Bakanı yaptı. Bu çok acaip bir durum. Hiç objektif değil ve çok yanlış. Belki toplumun yüzde biri böyle. Ancak Alman medyası bütün Türk ailelerini bu resimle topluma sunuyor. Ben bu önyargılardan çok sıkılmıştım."dedi.
Yazar Nazan Bekiroğlu, yazar Oya Baydar ve yazar Deniz Kavukçuoğlu'nun Türk ve Alman edebiyatlarının birbirinden etkilenme sürecini irdeledikleri panel sonrası açıklamalar yapan yazar Esmahan Aykol, "Almanya'daki Türkler için medyada oluşturulan ön yargıları yıkmanın en etkili yolu edebiyat. Türk kökenli yazarlar bu alana yönelmeli. Türklerin de en az Almanlar kadar medeni olduklarını anlatmalı."diye sözlerini tamamladı.
Hukuk doktorası eğitimi için geldiği Almanya'da 9 yıl kaldıktan sonra dönen yazar Esmahan Aykol, "Almanların Türkler hakkındaki ön yargıları ancak edebiyat ile giderilebilir."dedi.
1999 yılında geldiği Almanya'da hukuk doktorası yaparken akıl almaz ön yargılarla karşılaştığını belirten yazar Esmahan Aykol, "Almanya'daki bütün Türk kadınları dayak yiyormuş gibi gösteriliyor. Bütün erkekler dayakçı olarak lanse ediliyor. Ülkede yaşayan 4 milyona yakın Türk nüfusun çok az bir bölümünde görülen problemler genelleştiriliyor. Alman medyası Türkleri sürekli olumsuzluklarla gündeme getiriyor. Bütün bunlardan bunaldığım için İstanbul'a döndüm. Durumun hiç de böyle olmadığını roman yazarak Almanlara anlatıyorum."diye konuştu.
Frankfurt Kitap Fuarı'nda, "Türk edebiyatında Almanya, Alman edebiyatında Türkiye"başlıklı panelde konuşan yazar Esmahan Aykol, "Almanya'da yaşadığım 9 yıl boyunca siyasi gündemin tek konusu Türkler entegre olacak mı?. Olacaklarsa nasıl? soruları gündeme getirildi. Töre cinayetlerini genelleyen, Türk kadınları sürekli dayak yiyen olarak gösteren bir kitabın tanıtımını Almanya İçişleri Bakanı yaptı. Bu çok acaip bir durum. Hiç objektif değil ve çok yanlış. Belki toplumun yüzde biri böyle. Ancak Alman medyası bütün Türk ailelerini bu resimle topluma sunuyor. Ben bu önyargılardan çok sıkılmıştım."dedi.
Yazar Nazan Bekiroğlu, yazar Oya Baydar ve yazar Deniz Kavukçuoğlu'nun Türk ve Alman edebiyatlarının birbirinden etkilenme sürecini irdeledikleri panel sonrası açıklamalar yapan yazar Esmahan Aykol, "Almanya'daki Türkler için medyada oluşturulan ön yargıları yıkmanın en etkili yolu edebiyat. Türk kökenli yazarlar bu alana yönelmeli. Türklerin de en az Almanlar kadar medeni olduklarını anlatmalı."diye sözlerini tamamladı.
